Bu ülkede kadın olmak ne zor!

Gazete haberleri dehşet verici. 12 yaşındaki iki çocuğu törenle nişanlamışlar. Hem de Gaziantep'te; Doğu'nun en aydın kentlerinden birinde... Benim babam Kilisli, oraları iyi bilirim. Antep çok farklıdır diğer Doğu illerinden. Yani en azından farklıydı. Fotoğraf korkunç, 12 yaşındaki kız çocuğuna 20 yaşında kadın makyajı yapmışlar. Askılı tuvalet bile giydirmişler. Erkek çocuk ise yaşını daha da bir gösteriyor. Minik damat adayının babası pek mağrur açıklamalar yapmış: "Kızı çok isteyen vardı, bunu engellemek için temsili merasim yaptık." Sonra da pompalısına asılıp tüm magandalığı ile havaya ateş etmiş... İşte burası benim için sözün bittiği yer. 'Yuh!' demek istiyorum. Sonra belalar okumak geliyor içimden. Minicik iki çocuğun alet edildiği işe bakamıyorum. Onların, çocuklarına ne öğreteceği, nasıl bir hayat görüşü vereceğini düşünmek bile istemiyorum. Ama 'kızı çok isteyen varmış' ya. Kadın bu ülkede hâlâ malmış ya! Uff... Bir de kutu var haberin yanında, medeni kanunda nişanla ilgili yaş sınırlaması yokmuş. Medeni kanun nasıl başa çıksın bu iğrenç kafa ile! Bir de Dilek var. Adanalı bir kuma o. Aynı evde kocası ve onun eşi ile yaşıyor. Mustafa isimli kocaya iki kadın da yetmiyor gidip bardan üçüncüyü buluyor. Dilek bunu adamın nikahlı karısına anlatınca kadın evden kaçıyor. Mustafa da ne yapıyor? Hayır ellerinde çiçekler eve koşmuyor. Eşini evden kaçırdığı için Dilek'i öldüresiye dövüyor. En çok da kafasına vurmuş. Dilek şimdi Seda Sayan'ın kanatları altında tedavi görüyor. Fiziksel yaraları iyileşecek. Ama yüreğinde açılan yaralar ne olacak bilinmez... Bu ülkede kadın olmak çok zor. Cemil İpekçi hazretleri de çıkmış "Kadın olsam türban takardım" demiş. Off ya, doymuyorlar ucuz popülizme. Sayın İpekçi türban giyip dolaşsın da, görsün bakalım bu ülkede türbanlı veya türbansız kadın olarak yaşamak ne zor!