Basında Gençlerbirliği galibiyeti
Cüneyt TÜRKMEN / SABAH İNTERNET
Turkcell Süper Lig'de Galatasaray, dün akşam Gençlerbirliği'ni 3-2 mağlup ederek Helsinborg yenilgisinin moral bozukluğunu üzerinden attı. Spor yazarları bu kez eleştiri oklarını maça fazla ilgi göstermeyen sarı-kırmızılı taraftara yöneltti...
LEVENT TÜZEMEN: DEĞİŞİKLİKLER RUH VERDİ (SABAH)
Bazı maçlar vardır, hocalar kazanır. Bazı maçlar vardır, kazanma sorumluluğu futbolcuların omuzuna biner. Gençlerbirliği mücadelesi hem Kalli'nin hem de Galatasaraylı futbolcuların ortak akılla kazanması gereken bir maçtı. Çünkü Beşiktaş ve Fenerbahçe kaybetmişti. Kazanılacak 3 puanla liderlik Sivas'tan geri alınacak ve ezeli rakiplerle puan farkı altıya ve yediye çıkacaktı. Bu fark şampiyonluk yarışında küçümsenemezdi.
Ligde 11 haftadır Galatasaray'ı izleyemeyen taraftar bu önemli mücadele tribünleri boş bıraktı. Kimse bana "Bilet fiyatları pahalı" demesin.
... Maça gelince; Kalli, Helsingborg yıkımı yaşayan kadrodan 6 kişiyi kenara aldı. Serkan Çalık-Mehmet Topal'ın katılımı, Barış'ın oynadığı konum ve Nonda'nın tek forvet oynaması Galatasaray'ın dinamik ve savaşçı bir ruh kazanmasını sağladı. Futbolcularıyla yaşayan Kalli'nin kimin yorgun, kimin hazır olup olmadığını ve formaya aç olduğunu bilmesi ve uygulaması gerekir.
AZİZ ÜSTEL: HELE ŞÜKÜR (FOTOMAÇ)
Haftalar sonra Kalli doğruya yakın bir kadro ile çıktı sahaya. Mehmet Topal'ın yerine Ayhan'ı, Serdar'ın yerine de Linderoth'u koyduğunuz zaman çift ön liberolu, tek santrforlu Galatasaray'ın oynaması gereken düzen ortaya çıkar. Linderoth'un sakatlığında ön liberoda oynayan Mehmet Topal'a Hakan Balta ve Barış yardım edince Galatasaray yine haftalar sonra ilk kez bir orta saha oluşturabildi. Geçmişte gördüğümüz 40-50 metrelik boşluklar bu kez yoktu.
... Gençlerbirliği'ne gelince... Benim bugüne kadar ligde seyrettiğim en zayıf, en etkisiz 2-3 takımdan biri. Bülent'in işi çok zor. Allah kolaylık versin.
İLKER YASİN: TARAFTAR NEREDE? (HÜRRİYET)
Maçta dediğim gibi şans golleri sonucu etkiledi. Galatasaray savunmasının bu ölçüde hata yapması uluslararası hedefleri olan bir ekibe pek yakışmıyor.
Helsingborg karşısında da bu savunma hataları içimizi yaktı. O maça, bir UEFA Kupası maçıydı ne olursa olsun 3 puan olsun diye bakıyordum. Ama dün akşam Galatasaray'dan daha kaliteli, daha sert, daha yardımlaşmalı, daha yaratıcı futbol bekliyordum. Zaman zaman hatlar arasındaki mesafenin 40 metreden daha az olduğunu gördüğümüz Galatasaray'da maçın kaderine etki edecek bireysel yetenekler yoktu...
... Galatasaray taraftarına ne oldu diye sorsak, UEFA'da 2000 ruhu bekleyen taraftar nerde diye sorsak, yanlış yapmış olmayız. Yıldızları mı yok? Lincoln kesmedi mi? Heyecanları mı yok? Ligin zirvesindeler. Taraftar, Galatasaray'ı yalnız bırakmamalı, Galatasaray'da futboldan bu kadar uzak kalmamalı. 3-2'lik skor, çarşamba günü Galatasaray'a hüsran getirdi, dün 3 puan. Ama Galatasaray, daha ilerde olmalı.
MUSTAFA DENİZLİ: TUHAF BİR MAÇ (MİLLİYET)
... Üzerine basa basa söylüyorum Galatasaray çok iyi bir ümit takımı görüntüsü veriyor. Ama Galatasaraylılar büyük bir takım görmek istiyor. Takım böyle oynayınca birçok maçını kazanabilir. Zorluk derecesi yüksek karşılaşmaları ve derbileri kazanmaları ise zor diye düşünüyorum.
Feldkamp, Arda'yı oyundan alıyor. Arda bir büyük futbolcu adayı. Ona yanlışlarını gösterip, devamlılığını sağlamalı. Oyundan alarak cezalandırmamalı. Bazı futbolcuların buna ihtiyacı vardır. Bu Lincoln, Hakan Şükür, Ümit Karan ve Hasan Şaş'da da böyle. Temel taşlarında devamlılık sağlayacaksınız, gençlerle de değişkenliği daha sonra da sürekliliği ortaya çıkaracaksınız ki, sorunsuz bir takımı ileriye taşımak mümkün olsun.
Hakikaten garip bir maç oldu. Beş golün beşi de vasıtayla ağları buldu. Dördü rakiplere çarparak, hatta beşincisi kaleciden gelerek gerçekleşti. Yani direkt vuruşlar gol olmadı, hep bir yardımcı ortaya çıktı. Galatasaray taraftarıyla ligde ilk buluştuğu maçta kazanmanın keyfini yaşadı. Fazla taraftarı gelmese de maçı mutlu bitti.
TURGAY ŞEREN: FELDKAMP'IN GENÇLERİ (AKŞAM)
Dün akşam tuhaf goller oldu. Yazımın başında değindim. Song'un Gençlerbirliği golü, arkadan Mehmet Topal'ın beraberlik golünün rakip defansın ayağına çarparak Gökhan'ı şaşırtıp filelere girmesi, daha sonra sahanın en iyilerinden genç Serkan'ın Gökhan'ın elinden kaçırdığı topta Galatasaray'ın attığı ikinci gol ve tabii sahada sadece durduğu yerde, sağa sola 10 metrekare pas verip alan Lincoln'ün attığı üçüncü gol.
Bu golde de Gençlerbirliği defansı yine Gökhan'ı yanılttı. Gökhan sağa gitti, top üstünden Galatasaray'ın üçüncü golü oldu.
Galatasaray dün akşam üç değil Fenerbahçe'nin, Beşiktaş'ın ve Trabzon'un mağlubiyetleriyle 12 puan aldı. Sarı-Kırmızılı takım hiç olmazsa kendi ligimizde bir şeyler yapmaya çalışıyor.
AHMET ÇAKIR: CİM BOM BURADA, TARAFTAR NEREDE? (ZAMAN)
Güya 5 maç cezanın ardından Sarı Kırmızılı takım taraftarıyla buluşacakmış... Üstelik birkaç gündür yaşanan tufanın ardından kışa girerken bulunabilecek en iyi hava koşulları söz konusuymuş... Çektiği öteki sıkıntılara karşın Sarı Kırmızılı takım hâlâ lig lideriymiş... İki ezeli rakibinin yenildiği haftada kazanıp arayı açma şansı varmış... Rakibi ligin zeminine çok yakın bir noktadaymış...
Bunların hepsi laf! Gerçek ise çok açık: Sarı Kırmızılı takımda beklenenden çok daha iyi giderken anlamsız biçimde bozulan işlerin yeniden aynı raya girmesi epeyce zaman alacak...
Böyle bir ortamda Galatasaray'ın maça gol yiyerek başlaması, üzerindeki kara bulutların bu maçta daha da artacağını haber verir gibiydi.
OSMAN TANBURACI: 4-6-0'IN ZAFERİDİR BU GOLLER (YENİ ŞAFAK)
Barış, Mehmet Topal, Arda, Lincoln, Nonda, Serkan... İşte olması gereken forvet hattı budur! Sonuç ne olursa olsun, budur. Aylardır Serkan Çalık demekten nefesim tükendi. Serkan babamın oğlu değil ama çocuğun rakibi bunaltan bir stili var, devamlı pres yapıyor rakibi bayıltıyor, gol yollarında da hemen orada bitiveriyor. Attığı gol benim iddiamın sayfa 3, şekil A'da görüldüğü halidir!...
Not: Geçen gün oyundan çıkarken kaptanlık pazubandını fırlatıp atan ve bir karış suratla sahayı terk ederken, hocası Kalli'nin yüzüne bakmayan Hakan Şükür'ün dün yedek kulübesinde olmasına rağmen gol atan arkadaşlarına nasıl sevecen bir şekilde sarıldığını gördünüz mü? Ne demek istedi acaba!
Yayın tarihi: 12 Kasım 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/12//haber,3CB87EE2C3B84E29A02D5791862988EC.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.