Hıncal abi, pazar günkü yazısında Antalya Altın Portakal'ın Cannes olamamasının önündeki engelleri yazmış. Medyatava'nın sonuçları öğlenden yayınlayıp, adayların ödül gecesine katılamamasını ağır eleştirmiş. Gazetecilerin eleştirilerine çok ters bakmış. "Cannes Film Festivaline Fransız medyası sahip çıktı önce" demiş. Bence biraz yanlış düşünüyor. Gazeteci, milli duygular içinde bir festivale sahip çıkmamalı. Objektifliğini, sırf "Aman bizimkisi de Cannes olsun canım" diye gözardı edip, tam da festival yöneticilerinin istediği gibi kurulmuş oyuncaklara dönmemeli. Türkiye prömiyerini, gazeteciye dünya prömiyeri diye kakalamamalı. Bunu fark edip, toplantıda iki kez soran gazeteciye (bana) alaycı bir gülümseme gönderip dalga geçip, sonra da "Bu işte bizim suçumuz yok, bu tamamen film şirketinin suçu" diye haber göndermemeli. Saygı uyandırmalı gazetecide... Önce festivalinin sonuçlarına sahip çıkmayı öğrenmeli! Buna bile sahip çıkamayan festival, nasıl da Cannes gibi bir hedefi yakın bulur kendisine?
Bugünkü Tüm Yazıları
Hıncal abi, yanlış yerdesin!
Yayın tarihi: 8 Kasım 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/08/gny/haber,605B6AB450774EE7B7FF94A8163DE3EC.html
Tüm hakları saklıdır.