Şehirli kadınlar bir başkadır. Vallahi köy kadınlarına hiç benzemez. Her konuda mutlaka bir bildikleri vardır. Bilmedikleri şeyler hakkında bile, illa ki konuşma gereği duyarlar. Biliyorum, konuşmak zaten kadının fıtratında var. Konuşmak, aynı zamanda şehirli kadın için boynunun borcu gibidir. Bu borçtan kurtulmak için de sürekli konuşma gereği hissederler. Gerçi erkekler, çoğu kadının sürekli konuşmasına başka bir ad veriyor. O tip kadınlara 'dırdırcı kadınlar!' diyor. Hem şehirli kadınlardaki bu dırdırcı yapı, hem de kendini beğenmişlik duygusu, ne yazık ki şehirli erkeklerin canına ot tıkıyor. Erkekleri canından bezdiriyor. Canından bezen erkek bir de üstüne üstelik suçlanıyor. Çünkü, şehirli kadın erkeğe diyor ki: "O zaman gidip köyden bir kız alsaydın!.."
Dünyayı başıma yıktı Daha geçen gün, çiçeği burnunda nişanlı bir arkadaşım bana geldi. Yüzünden düşen bin parça. "Hayrola! Ne oldu oğlum?" dememe kalmadan, bülbül gibi başladı şakımaya: "Evdeki koltuğun rengi sorun oldu. Nişanlım illa tutturmuş bu koltuğu atalım. İnanır mısın, atalım dediği koltuğun daha taksitlerini ödüyorum. Ben de 'Olmaz' dedim. Kızılca kıyamet koptu. Dünyayı başıma yıktı. Sinirlendim. Daha işin başında böyle yaparsan, ileride mutsuz oluruz, dedim. O da bana; 'O zaman gidip köyden bir kız alsaydın' demez mi?" Arkadaşımın yüzüne baktım. "Allah senin şimdiden yardımcın olsun" dedim.
Şehirli kadının hüneri Gerçek şu ki, 'şehirli kadınlara; şuradan kalk, buraya otur' diyemiyorsunuz. Diyemediğin gibi de, bir de şöyle bir azar işitiyorsunuz: "O zaman gidip köyden bir kız alsaydın!.." "Canım seni aldık, hata mı ettik?" diye ağzınızı açıp da soramıyorsunuz. Ama asıl benim anlamadığım nokta şu: "Köylü kızların ne gibi bir kusuru var? Şehirli kadınlar, köylü kızların neyini beğenmiyor? Köylü kızından, şehirli erkeğe kadın olmaz mı?" Bu yüzden olsa gerek, bazı şehirli kadınları anlamakta güçlük çekiyorum. Kimi mekanlarda bu tip kadınları gözlemlediğim zaman, kendime şu soruyu sormuşumdur hep: "Şehirli olan bu kadınların bir hüneri var da, acaba ben mi körüm?" Bana sorarsanız, köyde yaşayan kadınlardan hiçbir farkları yok. Şehirli kadınların elinde sadece şarap kadehi var. Ama gelin görün ki, geçen gün yine başka bir arkadaşım karısıyla kavga etmiş. Kadın, kıskançlık krizine girmiş. Arkadaşımı, bekarken hayatına girmiş eski kız arkadaşları yüzünden suçluyormuş. Tartışmanın şiddetlendiği bir anda arkadaşım karısına demiş ki: "Senin benden önceki hayatında hiç mi erkek arkadaşın olmadı? İstersen ağzımı açtırma!" Kadın, arkadaşıma avazı çıktığı kadar bağırdıktan sonra demiş ki: "Madem ki eline erkek eli değmemiş birini arıyordun, o zaman gidip köyden bir kız alsaydın!" Sonuç: Şehirli kadınlar bir başka oluyor. Hem şehirde oturacaksın, hem de köydeki kadınlarla uğraşacaksın. Acep bu nasıl bir yetenektir yarabbim?
Bugünkü Tüm Yazıları
Gidip köyden bir kız alsaydın!..
Yayın tarihi: 8 Kasım 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/08/gny/akyuz.html
Tüm hakları saklıdır.