Yönettiğim filmlerimle Oscar ödülü alacağım

Avrupa'nın en başarılı filmlerinin dijital efektleri, Türk sanatçı Metin Güngör'ün elinde çıkıyor. Hollywood'da 10 yıldan uzun süredir çalıştığını ve özel bir eğitimden geçtikten sonra bu işe başladığını anlatan Güngör, sinemada dijital efekt kullanımının artık kaçınılmaz hale geldiğini belirtiyor. Güngör, "Mekansal çalışmalar artık çok kolaylaştı" diyor ve şöyle devam ediyor: "Film ekibini gerçek mekana götürmeniz gerekmiyor. Benim gibi bilgisayar ressamı kişiler, o işi hallediyor. Bunun için oyuncunun çekimi, 'Blue Box' olarak tabir edilen mavi fonun önünde yapılıyor. Arkada bir mekan olmadığı için ben, bunu bilgisayarda oluşturuyorum. Böylece olmayan bir mekanı, yeni bir dünyayı yaratıyoruz."

HARİKALAR YARATILABİLİR
Bunun 'görünmeyen sanat' diye tabir edildiğini belirten Güngör, kendisi gibi bilgisayar efekt uzmanlarını, 'bilgisayar ressamları ya da sanatçıları' olarak tanımlıyor. Efektleri yaratırken, bazen kendisine çizim verildiğini, bazen mekanın anlatıldığını, bazen ise yönetmenin bile mekan hakkında fikrinin olmadığını anlatan Göngör; mekanları, bilgisayar başında 'sanat eseri' gibi yarattıklarını anlatıyor. Güngör, sözlerine şöyle devam ediyor: "Örneğin; 'Da Vinci Şifresi'nde Ayasofya görüntülerini efektle yarattım. Bunun için önce Türkiye'ye gelip Ayasofya'nın fotoğrafını çektim. Ardından bilgisayarda modelini yaptım, sonra da stüdyoda çekilmiş görüntüleri üzerine ekledim." 'Sin City' ve '300 Spartalı' gibi filmlerin de mekan kullanılmadan çekildiğini, arka planların tamamen dijital efektlerle yaratıldığını anlatan Güngör, set kurup klasik yöntemlerle çekim yapmak isteyen yönetmenlerin bile çareyi dijital efektlerde bulmaya başladıklarını söylüyor. Güngör, efekt kullanımının film yapımcılarını da büyük zahmetten ve ciddi masraftan kurtardığını ifade ediyor. Sanatçı, Kurtuluş Savaşı ve Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili filmlerde, büyük imkanlar sunan efektlerle 'harikalar yaratılabileceğini' de sözlerine ekliyor.

İKİ KEZ OSCAR'I KAPTIRDI
'Da Vinci Şifresi'nin yanı sıra 'Harry Potter', 'Yarından Sonra', '1408', 'Ben Robot', 'Yıldız Tozu', 'Cinderella Man' gibi Hollywood'da ses getiren ünlü filmlerde imzası bulunan Güngör'ün yaptığı efektler iki kere de Oscar'a aday gösterildi. Güngör, konuyla ilgili şunları söylüyor: "Da Vinci Şifresi' ve 'Ben Robot'la aday gösterildim ama birini 'Karayip Korsanları'na, diğerini 'Örümcek Adam'a kaptırdım. İki kere geri döndük. İnşallah yönetmenliğini yapacağım kendi filmlerimle Oscar'ı kazanırım..."