Servet gibi bir puan

Hava güzel... Stat dolu, küfür yok. Sahada 2 takım da var, hakem de... Ama oynanana, Yehova Şahitleri'ni de çağırsanız 'futbol' denemez. İlk yarıdaki toplam gol pozisyonu üç. Pozisyon denirse! İkinci yarıda Galatasaray, "Ellemeyin, böyle takılalım işte" havasında ama Antep ezberi bozuyor. Hafif ısrarları 47'de Nigris'in dışarı giden vuruşu ile geliyor. Golleriyse 57'de Erdal'ın soldan sert şutu Aykut'un sırtına çarpıp ağlara gidince... Galatasaray'ın 'Tilki!!!'si 60'da değiştiriyor ilk oyuncuyu... İkinci yarıdaki ilk Galatasaray pozisyonu ise 65'te geliyor. Hasan ortalıyor, Nonda vuruyor, olmuyor. Galatasaray biraz olsun baskı kurmaya 69'da Bouzid çıkıp Barış girince başlıyor. 73'te Nonda'nın ceza sahasında Karan'a asistlediği top dışarı gidiyor. Gol arzusu 85'te Antep'in Galatasaray'ı 3'e 2 yakaladığı pozisyonu da getiriyor ama Antep'in becerisi yetmiyor. Galatasaray sadece son 10 dakika kovaladığı golü, serbest vuruşu 'aşırtan' Nonda'nın zekasından buluyor. Servet sadece dokunuyor. Reklamın sloganı 'İyi ki varsın futbol.' Ama o şarkı olduğu gibi kalsaydı, 'Ben kalender meşrebim' diye, Türk futboluna daha çok uyardı aslında. Biz kalender meşrep değil miyiz nitekim? Güzele çirkine ne gerek? Bir gol olsun, bizim olsun!

90 DAKİKADA 5 POZİSYON
Sahada teknik direktörler 'kısır futbolun el kitabını' yazmış; milyonlarca dolarlık bir takım 90 dakikada 5 pozisyon yaratmış; ön libero mevkii Allah'a emanet, göbek bomboş, kanatlar kırılmış, Lincoln vuracak topa hasret kalmış, kenarda bir sağ beke 'cıs' yapılmış, yerine 'çakma' sağ bek ısrarı bunaltmış. Boşverin! Sahip çıkmayalım. Bu teknik direktörler, bu yöneticiler evlerinden getirdi bu kulüpleri, eşleri pişirdi onlar yiyor. Biz kalender meşrebiz, bize 1 puana çakkıdı çakkıdı oynamak düşüyor! ekilicoglu@sabah.com.tr