kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Kasım 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Mezarlıklarımız bile talandan kurtulamadı

Mihail Vasiliadis (Apoyevmatini gazetesi Gen. Yay. Yön., 6-7 Eylül'ü yaşadı)..
"Babam öldüğü için yazları Eminönü'nde Rıza Paşa Yokuşu'nda Şark Han'da, Rum asıllı bir İtalyan vatandaşının mefruşat dükkânında çalışırdım. O gün durum çok tuhaftı. Çevrede tuhaf adamlar vardı. Beyoğlu'na çıktığımda durum çok gergindi. Taş atmaya başlamışlardı. Akşama doğru da duyan geldi, talan başladı. O saate kadar tertipleyiciler, çalmaya izin vermiyordu. O andan sonra kimseyi tutamadılar. Evimiz Tarlabaşı'nda, karakolun yanındaydı. Kale gibi demir kapısı vardı. Kapıcı Ahmet Efendi, elinde bayrakla kapıda bekliyordu. Beni görünce 'İçeri gir,' dedi ve elinde bayrakla beklemeye devam etti. Bize 'Sakın pencereleri, ışıkları kapatmayın,' dedi. Bir yandan da 'Burası hep Türk, hiç gavur yok,' diye bağırıyordu. Adamlar bizim evin önünden geçip gittikten sonra da bizim kapıcı, bayrağı içeri koyup kazmasını aldı ve o güruhun peşine takıldı. Çünkü bizler, onun bildiği, tanıdığı kişilerdik. Ama ötekiler sadece Rum'du. Onun beynini yıkayan kişi, 'Rum kötüdür,' demişti. Gece asker gelip de talancıları dağıtınca Beyoğlu'nda dolaştım. O korkunç manzara hâlâ gözümün önünden gitmez. Bütün cadde, belimin hizasında mal doluydu. Elbiseler, ayakkabılar, kumaşlar hep zarar görmüştü. O tarihte ben 15 yaşındaydım, bunun için olayın ciddiyetini, büyüklere saldığı korkuyu hissetmedim. Daha sonra üzerinde araştırma yaptığımda olayın korkunçluğunu idrak ettim. İki gün sonra babamın mezarını ziyarete gittiğimizde gördüklerim de çok korkunçtu. Mecidiyeköy'deki Rum Mezarlığı daha önceden müze gibiydi. Ama o gün, mezarlar açılmış, silah aranmış. Heykeller, mozaleler yıkılmıştı. Bugün orada hâlâ 6-7 Eylül olaylarının izleri vardır."