kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Kasım 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Hatırla Sevgili Türkiye'nin yakın geçmişini ekrana taşıyor.

Sevgili yanlış mı hatırlıyor?

MÜJGÂN HALİS
Taylan Özgür, devrimci gençliğin silahla öldürülen ilk kaybı olarak hafızalara kazındı. Özgür, yıllar sonra Hatırla Sevgili dizisinin kahramanı olarak karşımıza çıktı ama ailesi, bu duruma sert tepki gösterdi. Biz de abla Hale Kıyıcı'nın iddialarına ve dizinin ilgililerine kulak verdik..
Bir kuşağa isim babası olan Taylan Özgür adı, geçtiğimiz hafta bütün kamuoyuna gönderilen bir mektupla, yeniden hatırlandı. Ablası Hale Özgür Kıyıcı'nın Hatırla Sevgili dizisinin geçtiğimiz hafta yayınlanan bölümünde kardeşiyle ilgili gerçeklerin çarpıtıldığını anlatan mektubuyla... Kimdi Taylan Özgür? ODTÜ Sosyalist Fikir Kulübü üyesiydi ve 68 kuşağının önderlerinden biriydi. 6 Ocak 1969'da Vietnam halkının, işkenceleriyle yakından tanıdığı Amerikan elçisi Komer'in arabasını yakanların arasındaydı. Bu olaydan sekiz ay sonra, 23 Eylül 1969'da sokak ortasında güpegündüz kovalandı, sonra tabancayla vuruldu. O gün orada olan ve şimdi hepimizin yakından tanıdığı gazeteci Can Ataklı, olayın tanıklarından biriydi. Taylan Özgür'ün yakalanıp polis arabasına konduktan sonra kaçtığını, kaçarken üzerindeki gömleğin sıyrıldığını, kırmızı renkli atletiyle hızla koşarken, bir silah sesiyle sanki zamanın durduğunu anlatıyor Ataklı. Taylan Özgür'ün gözaltına alındığı ve saatlerce işkence gördükten sonra hayatını kaybettiği iddia ediliyor. Daha sonra tutuklanan polis memuru Çakıcı'nın üzerinde Komer'in arabasını yakmaktan sanık olanların listesi bulundu. Devrimci gençlik hareketi ilk kez bir üyesini silahlı bir saldırıda kaybediyordu. Hale Kıyıcı'ya göre o dönem devrimci gençler, kardeşinin öldürülmesinden sonra silahlanmaya başladı. Dizide kardeşinin ve arkadaşlarının 'su yolunda kırılan su testilerine' benzetilmeye çalışıldığını ve yaşananların gerçekte böyle olmadığını belirten Kıyıcı, aile olarak yıllardır katilin peşinde olduklarını da hatırlatıyor. 1975'te kardeşinin katil zanlısı olarak Lisan Çakıcı adlı bir polis hakkında dava açıldığını, ancak beraatle sonuçlandığını söyleyen Kıyıcı, 1990'da Talat Turhan'ın açıklamalarıyla yeniden umutlandıklarını belirtiyor. Çünkü Turhan, yaptığı basın toplantısında cinayeti polisin değil, şimdi general olan bir üsteğmenin işlediğini anlatıyordu. Dönemin İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş'in, şimdiki Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın ve öldürülen gazeteci Uğur Mumcu'nun da katili bildiğini söyleyen Turhan, daha fazla bilgi vermekten kaçınıyordu. Hatırla Sevgili'de geçen hafta canlandırılan olay, Taylan Özgür'ün İstanbul Üniversitesi bahçesinde öldürüldüğünü gösteriyordu. Ancak bu cinayetin kontrgerillanın ilk eylemi olduğunu söyleyen ve cinayetle ilgili Hasan Fehmi Güneş'i, Talat Turhan'ı açıklama yapmaya çağıran abla Kıyıcı, dizinin bu sahnesine çok sert bir tepki gösterdi. Görüştüğümüz Kıyıcı, kardeşinin İstanbul Üniversitesi bahçesinde öldürülmediğini, yaralı olarak Kumkapı Toplum Polisi merkezinde işkenceli bir şekilde sorgulandığı iddialarını yineliyor. Ayrıca dizide o gün kardeşinin yanında olan ve cinayeti yakınen gördüğü halde tanıklık yapmayan M. Sait Kozacıoğlu'nun adının, dizide geçirilmemesini de 'aldatıcı' buluyor. Hatta dizinin danışmanlarından olan ve yakın zamanda ayrılan Fahri Aral'ın da katili gördüğü ve bunu savcılıkta belirttiği halde, mahkemede ifadesini değiştirdiğini öne sürüyor.

O KURŞUNU HİÇ UNUTMADILAR
Babasının ve annesinin ölene kadar kardeşinin katilini aradıklarını söyleyen Hale Kıyıcı, Mehmet Ağar'ın kızı Yasemin'in ölümünden sonra annesiyle arasında geçen şu diyaloğu da bizimle paylaşıyor: "Ağar'ın kızı ölmüştü ve annem TV'den izleyip ağlıyordu. Neden ağladığını sorduğumda, 'O da bir evlat,' dedi. Emekli asker olan babam, bir gün kurşun yarasının verdiği ıstırabı tarif etti. Kabuk bağlasa bile yara içten içe acı vermeye devam edermiş. Asla gülemezmişsiniz çünkü içinizdeki acılar, gülüşünüzü yüzünüzde dondururmuş. Annem ve babam, bu yüzden ölünceye kadar hiç gülemediler. Çünkü biz Taylan'dan sonra, sürekli canımızı yakarak varlığını hatırlatan bir kurşunla yaşadık."
Haberin fotoğrafları