kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Kasım 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı deli dana riskine karşı ceylanları ülkeye sokmuyor.

Ceylanlar hâlâ gümrükte bekliyor

NESLİHAN TUNÇ
Her şey Halit Sümbül'ün, sahibi olduğu hayvanat bahçesi için Hollanda'dan hayvan siparişi verilmesiyle başladı. Sümbül, üç ay boyunca Hollanda ile yazışmalarını sürdürdü. En sonunda 900'e yakın hayvan Türkiye'ye getirildi. Ancak 10 Ekim'de uçakla Atatürk Havalimanı'na inen hayvanlardan beşinin yurda sokulması engellendi. Çünkü Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın 1997'de, deli dana hastalığı nedeniyle çıkardığı bir prosedür atlanmıştı. Halit Sümbül, tüm belgeleri tamamlamış ama bu özel izni almamıştı. İl Tarım Müdürlüğü, Halit Sümbül'e ceylanların Türkiye'ye sokulmasının mümkün olmadığını belirtti. Bunun üzerine Sümbül de ceylanları geri göndermeye karar verdi. Son anda Hollanda'dan gelen, hayvanların kabul edilmeyeceği yönündeki yazıyla gümrüklü sahada kaldı. Ve yaklaşık bir aydır kargo şirketine bağlı antrepoda, yaşam mücadelesi veriyorlar. Üstelik, bu çektikleri yetmezmiş gibi, eğer bir çözüm bulunamazsa, uyutularak öldürülecekler. Ceylanları ithal eden Halit Sümbül, üç gün önce SABAH gazetesinde çıkan haberden sonra resmi merciler tarafından arandığını ama henüz hiçbir gelişme olmadığını anlatıyor ve hayvanların sağlıklı olduğunu söylüyor: "Hayvanların kan testleri İngiltere'de yapıldı. Buradaki sorun biraz da karşı taraftan kaynaklandı. Bize sağlık sertifikalarını geç gönderdiler. Şimdi hayvanların canı tehlikede. Şimdi 'Türkiye havası almış, mikrop almış diye,' geri de almıyorlar. Şimdi başka ülkelerdeki hayvanat bahçelerini arayıp, bu ceylanları almalarını istiyorum. Hayvanların canını kurtarmanın yollarını arıyorum."

SAĞLIKSIZ ORTAMDALAR
Ceylanları gümrükteki antrepolarında misafir eden DHL firmasından Selda Susal ise ceylanların yaşam koşullarını şöyle anlatıyor: "Bizim dışımızda gelişen olaylar sonucu yaklaşık bir aydır bizim antrepomuzda yaşıyorlar. Orası gümrüklü bir saha ve orada devletin gümrük memurları, DHL personeli var. Hayvanların düzenli olarak bakımlarının yapılması gerekiyor. Arkadaşlarımız ceylanların bakımını üstlendi. Kafeslerini yeniliyoruz." Susal, "Kafesleri çok küçük değil mi?" sorumuzu da şöyle yanıtladı: "Biz aslında ilk başta daha büyük bir alanımız olduğunu söyledik. Fakat bunlar vahşi hayvanlar ve doğada aslandan, kaplandan kaçtıkları için üç metre kadar sıçrama özellikleri varmış ve alışkın olmadıkları bir ortamda strese girip, büyük bir alan olursa, zıplayıp kendilerini duvarlara çarparak zarar verirlermiş. Bu nedenle çok büyük bir alana da koyamadık. Günde yaklaşık 5 litre su tüketiyorlar. Havuç, lahana, marul ve özel bir yemle besleniyorlar. Bütün arkadaşlarımız iyi niyetli bir şekilde hayvanların bakımını sürdürüyor. Şu anda doğal koşullarında değiller, profesyonel bir bakıma ihtiyaçları var. Ama bir gelişme yok; çözüm bekliyoruz."
Haberin fotoğrafları