CANNES Film Festivali, En İyi Senaryo.. Antalya Film Festivali, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın ve Erkek Yardımcı Oyuncular.. Oscar.. En İyi Yabancı Film Adayı Alman Filmi..
Yeter mi?.. Yetmez.. Bunlar neticede, filmin sanatsal değeri.. Halkın değerleri çoğu zaman eleştirmenler, uzmanlardan farklı oluyor.. Filmi gösterildiği ülkelerde izleyen (Amerika, İsviçre, Almanya, Filipinler) seyircilerin internet aracılığı ile verdiği notların ortalaması, 10 üzerinden 8.5.. Yılın en yüksek notlarından biri..
Yani, hem sanatsal, hem ticari değeri yüksek bir film,
Yaşamın Kıyısında.. Ben Antalya Film Festivali'nin sonuçlarının hemen ertesinde, sinemaların genelde en boş 19.00 seansına gittim.. Doluydu..
Başından sonuna ilgiyle izledim.. Ne var ki, "Aman aman" bayılmadım.. Temposu çok düşüktü.. Çok ağır ilerliyordu.. Nereye gittiğini de biliyordunuz.. Tahmin değil.. Yönetmen paralel anlattığı öyküler başlarken, ne olacağını ekrana yazıyordu.. "Yeterin Ölümü.. / Lotte'nin Ölümü.." Hatta filme adını veren finali de yazıyordu.. "Yaşamın Kıyısında.."
O final sahnesine de bayıldım. Hani hep şikâyet ederim ya, "Son" yazar yazmaz, diken batmış gibi yerlerinden fırlayanlara.. Bu defa kimseler kıpırdamadı, filme dekor taşıyan kamyon şöförlerinin adları bile yazılırken.. Çünkü herkes o sahnede, denizin ya da yaşamın kıyısına oturmuş filmin kahramanı gibi ufka bakıyordu.. Orada bir sandal görünecek mi, diye..
İki sahnede rahatsız oldum.. Uçaktan tabut indirilir ve uçağa tabut bindirilirken görüntüye gelen hurda çekme aracı, filmi izleyen bir yabancıya Türkiye'nin azgelişmiş bile değil, geri kalmış bir dünya ülkesi olduğu hissini veriyor. "Uluslararası havaalanı buysa, ötesini varın tahmin edin.." Bunca yıldır Yeşilköy'e gelir giderim. Böyle bir hurda ancak özel aranırsa bulunur.
Filmin en başarılı yanı oyunculuk.. Tuncel Kurtiz ve Nursel Köse kısa rollerinde gerçekten aldıkları ödülün hakkını veriyorlar.. Ama bence filmin en büyük oyunu
Hanna Schygulla'dan geliyor.. Fassbinder'in oyuncusu muhteşem.. Yani bir rol, bu kadar mı rol kesmeden, bu kadar mı abartmasız oynanır?.. Hanna bir tiyatrocu üstelik..
Nurgül Yeşilçay rahat.. Özellikle lezbiyen aşk sahnelerindeki Nurgül'ün yerine oynamayı kabul edecek ve böyle başarıyla oynayacak kaç genç yıldız var, sinemamızda?.
Buna karşılık ilk defa izlediğim
Baki Davrak'ın oyunu bana tatmin edici ve inandırıcı gelmedi.
Yaşamın Kıyısında çok konuşulacak. En azından bu konuşmalara Fransız kalmamak için izlemelisiniz..
Yayın tarihi: 31 Ekim 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/31//haber,8D51B0EA77284E4C8693A89696D69C86.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.