Kuzey Irak zeminli tartışmalar ve beklentiler içinde Ankara'nın havasını özetlemek gerekirse...
Askerin, mücadeleden kesin sonuç alacağı konusunda en küçük kuşkusu yok.
Ancak, gerçekleştirdiği operasyonlardan elde ettiği sonuçlar görmezden gelinip, son dönemde yaşanan iki tatsız olayın öne çıkarılmasından rahatsız.
Bir diğer rahatsızlığı da
"4 aylık eğitimle terörle mücadele olmaz" eleştirileri.
Asker de profesyonel ordu ile mücadelede başarı elde edileceğini görüyor; bu yönde kararını da almış bulunuyor.
Ancak, bölgeye Türk Silahlı Kuvvetleri'nin
"en güzide elemanlarını" gönderdiğinin, geçmişte sağlanan başarıların da bu gençlerin eseri olduğunun görmezden gelinmesine hayıflanıyor.
Hatta, kamunun diğer kurumlarının aynı duyarlılıkla davranmadığını anımsatıyor.
Nitekim, Kara Kuvvetleri Komutanı Org.
İlker Başbuğ'un,
"23 yıldır dağa çıkışlar neden durdurulamadı?" sorusunun gerisinde de bu yatıyor.
Devletin diğer kurumlarının,
"yumuşatıcı" fonksiyon üstlenecek ara kadrolarını bölgede tutamamaları, birçok kamu görevlisinin raporla veya torpille görevinin başında bulunmaması da terörle mücadeleden istenen sonucun alınamamasını beraberinde getiriyor.
Durum böyle olunca birçok ara kadronun yapması gereken işi asker üstlenmiş bulunuyor.
Şehir merkezlerindeki katılaşmış kadrolar bir kenara bırakılırsa, askerin
"saf ve temiz duygularla" kendisine yaklaşan halkıyla sorunu yok.
Buna rağmen terörün askeri yöntemle tamamen temizlenememesinin de nedenlerini görmek gerekiyor.
Büyük dış destek alan, bölgeyi iyi bilen ve iyi silah kullanan ve halk üzerinde terör baskısını kurabilen bir örgüt karşısında,
"hangi ülkenin silahlı kuvvetlerinin sıfır zayiatla sonuç alabileceğini" de sorgulamak gerekiyor.
Ayrıca, kaçırılan 8 erin Erbil'de teslim edilip Diyarbakır'a getirildiği yönündeki haber doğrulanmıyor;
"Bizde bir bilgi yok" sözüyle yetiniliyor.
Kuşkular Siyasetteki durumu sıralarsak...
- Başbakan Yardımcısı
Cemil Çiçek'in dün aktardığına göre,
"kaçırılan 8 erin kurtarıldığına ilişkin haber kendilerine geçen hafta sonu gelmiş..." Çiçek,
"Araştırdık, doğru olmadığını öğrendik" dedi.
- Milli Güvenlik Kurulu'ndan hükümete tavsiye edilen K.Irak'a yönelik ekonomik yaptırımlar konusunda ise kabinede henüz alınmış bir karar yok.
Gümrüklerden sorumlu Devlet Bakanı
Hayati Yazıcı "Habur'a ilişkin şu an yaptırımımız yok" dedi.
- Güneydoğu'da terörün yükselişi konusunda iktidar partisi içinde kafalar karışık.
K. Irak ile aşırı gerilime yol açan gelişmelerin gerisinde başka neden arayan, kuşku içinde olanlar var.
Nitekim, dün Meclis kulisindeki sohbetimizde bölgenin etkin isimlerinden AK Parti milletvekilinin,
"Bölgede ne oluyor?" sorumuza verdiği yanıtı da bu kuşkuyu yansıtmaya yeterli:
"Eğer derin devletin oyunuysa Erdoğan (Başbakan) Allah'ın izniyle bunun üstesinden gelir; ama ABD'nin planıysa Türkiye bölünür..."
Yayın tarihi: 31 Ekim 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/31//haber,731A4C188E7F4985A23CE7D1777C6B85.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.