Modern çöpçatanlık

Türkiye garip bir ülke! Daha ilişkinin 'i'sine başlamadan aşkları tükettik. Halbuki günümüzde yaşadığımız ilişkilerin felsefesine bir bakar mısınız? Yeni felsefemiz şu: "Mutluyum ama hüzünlüyüm. Cinsel hayatım var ama yalnızım." E bari bunları söylemişken, bir şeyi de yapmayı unutmayın; 'elinize kına yakın!' Şöyle bir çevreme bakıyorum da, son zamanlar herkeste bir 'yalnızlık sendromu' baş gösterdi. Kiminle konuşsam; "Ben yalnızım, ben yalnızım" diyor. Kiminle konuşsam; "Galiba evde kaldım" diyor.

AŞI OLMAK!
Doğrusu ben de ilişkilerimizi merak edip, geçenlerde 'çöpçatan kahvaltısına' gittim. Vallahi ne yalan söyleyeyim ki; 30 yaşındaki kadıncağızların neredeyse tamamı hayata küsmüş. Ne koca var; ne de bir sevgili. 30 yaşındaki bekar erkekler ise anne kıskacında. "Hadi oğlum" diyor annesi. "Ben ölmeden önce evlen de, torun torba sahibi olayım." Birde 60'lık ihtiyar delikanlılar vardı kahvaltıda. Onlar da 35'lik kadınları kesip duruyorlardı. Üstelik kendi yaşıtlarının yüzlerine bile hiç bakmadan. Sonradan öğrendim ki; o adamlar 'gençlik aşısı!' olmak için gelmişlerdi oraya. Genç kadınlarla, genç olmak istiyorlardı...

YALNIZ İNSANLAR
Birde 60'lık adamların yaşıtı olan, 60'lık kadınlara baktım. Onlar ise kendilerine göz kulak olacak 'bir bakıcı!' arıyorlardı. O kadınların ilk kocaları zaten sizlere ömür. Adamlar çoktan mefta olmuşlar bile. Şimdi sıra gelmiş ikinci, belki de üçüncü kocaya! Fakat o gün şu gerçeği öğrendim ki; "Görücü usulü evliliğe karşı çıkan insanlar meğerse çağdışı bir anlayışa sahiplermiş!" Halbuki eskiden ne güzelmiş. Yaşı gelen kızı, oğlanı hemen baş göz ederlermiş. Şimdi büyük kentlerde görücü usulü adetin yerini, 'modern çöpçatanlar' almış. Yalnız insanları internet ortamında bir araya getiriyorlar. Sonra da bir mekanda buluşturup, tanıştırıyorlar. Halbuki ana, kızına dese ki: "Hayırlı bir kısmet var kızım! İstersen oğlanı bir gör." O kız, o ananın başına dünyayı yıkar ve sonra da der ki; "Bu devirde görücü usulü mü kaldı?" Şimdi ben de size soruyorum: "Modern çöpçatanların yaptığı işin adı ne ola ki?"