Kaba bir jinekolog beni doktorlardan soğuttu!

Ablam özel bir hastanede doğum yaptı. Doğumu, gebeliği süresince ablamı izleyen bir kadın jinekolog yaptırdı. Kendisi saygısız bir biçimde devamlı bağırıyordu. Doğumun son evresinde ablama anestezi verildiğinde, ağır küfürler etti. Cinsel içerikli espriler yaptı. Hareketleri bende travma yarattı. Jinekoloğa gitmekten korkuyorum. Bu korkuyu nasıl yenerim? Ayşıl Ş./İstanbul

Hekim, kendisine can emanet edilen kişidir. Bu güvene layık olmak durumundadır. Mesleğin gerektirdiği ahlaki olgunluğa sahip olmayan kişilerin, hekimliğe ve diğer hekimlere verdikleri zararı başka hiç kimse veremez. Günümüzde pek çok hekim ve hekimleri temsil eden meslek örgütleri, hekimlik mesleğinin saygınlığının kalmadığından ve hekimlerin toplumda hak ettikleri şekilde muamele göremediklerinden yakınmaktadırlar. Bu doğrudur. Ancak, işin bu noktaya gelmesinde, bazı meslektaşlarımızın bu tür hatalı davranışlarının rol oynadığı da doğrudur. Fatura, sadece yanlışı yapanlara çıksa çok iyi olurdu. Ama öyle olmuyor. Eğer hekim camiası ve hekim meslek örgütleri, hatalı meslektaşlarına gereken tepkiyi göstermezlerse, kamuoyu karşısında tüm hekimler zan altında kalır ve zarar görür.

SAYGILI OLMAK ŞART!
Hekim, hastasını her halükarda iyileştirmekle yükümlü tutulamaz. Ama, her durumda hastanın onuruna saygı duymaya, mahremiyetini korumaya; gereken ilgi, şefkat ve özeni göstermeye mecburdur. Keşke tıp fakültelerine öğrenci alırken ÖSS derecesi yanında, kişiliği ve etik tutumları ölçen testlerden alınan puanlar da dikkate alınsa... Hekimlik mesleğinin onurunu koruyamayacak kişilere hekimlik payesinin verilmesi önlenebilse...

ŞİKAYETTE BULUNUN!
Ben de tıp fakültesi beşinci sınıfta anestezi stajımı yaparken, kürtaj yaptığı, uyur haldeki hastasına belden aşağı iğrenç espriler yapan bir asistana müthiş bir öfke duymuştum. Ona, "Bu hasta benim annem de olabilirdi. Bunu nasıl yapabiliyorsunuz? Size hasta teslim edilemez" diye herkesin içerisinde tepki vermiştim. Sonra da onu ameliyathane sorumlusu hocamıza şikayet etmiştim. Ne var ki, beni dinleyen sorumlu hocamız, "Sen yanlış değerlendirmişsin. Cerrahi stresle başa çıkmak için, hekimler aralarında maalesef bu tür şakalar yapabiliyor. Bazen de ölçü kaçıyor. Arkadaşımızın kötü bir niyeti yok. Zaten hasta narkozda olduğu için, bunları duymasına imkan yok" diyerek onu savunmuştu. Yanlışı ve yanlış yapanı hoş görürsek, onlara ses çıkarmazsak, olayı algılayan topluluk karşısında, biz de o yanlışı yapmış konumuna düşmez miyiz? Bu tür bir saygısızlığa maruz kalan hastalar veya hasta yakınları, ilgili hekimin mensup olduğu Tabip Odası'na başvuruda bulunarak etik kurulu işletirlerse; belki de aynı hekimin, bir başkasına benzer şekilde davranmasını önleyeceklerdir.