Beşiktaş'ın,
"çocuk yıldızı" Serdar Özkan golünü atınca oğlum Mesut telefonla çığlık atarak sordu: "Baba rüya mı görüyorum!" Öyle ya. Avrupa'nın en güçlü takımı Liverpool karşısında Beşiktaş hücuma dönük çağdaş futbol oynuyordu. İlk 45 dakikanın gerçeği buydu. Peki soru şuydu:
Ligde kötü futbol oynayan, rakiplerine kolay gol pozisyonları veren Beşiktaş nasıl ve neden Şampiyonlar Ligi'nde çağdaş futbol oynuyordu? (Kaybedilen Porto ve Marsilya maçında da bu gerçek nasıl inkar edilir ki!) Bu rüya gibi tablonun çok özel nedenlerini sıralayayım;
1- Kontrollü ve akıllı bir taktik vardı. Savunma dörtlüsü pozisyon hatası yapmadı.
İki çizgi oyuncusu Tandoğan ve Üzülmez her atakta rakiplerini kucaklarına aldılar. Hücuma garanti çıktılar. Orta göbekte ise Zan-Toraman ikilisi mükemmeldi.2- Orta saha 5'li oynadı. Bobo bile orta sahanın kademelerine girerek topa sahip olmada sorumluluk aldı.
3- Oyunu yönlendirme ve takımın liderliğinde Delgado görünmeyen kahramandı. Sağ çizgide oynar gibi gözüküp her hücum organizasyonunda baş rolü oynadı.
Genç ve dinamik futbol anlayışına yaratıcılık ve topu takibi de ekleyen Serdar Özkan hep golü düşünerek takıma pozitif enerji kattı. Attığı gol bu pozitif düşüncenin ürünüdür.
4- Savunmanın soluna alınan Tello oynadıkça görüldü ki o çok iyi bir playmaker, yani oyun kurucu. Tello ilk 45 dakikaya damga vuran oyuncuydu.
5- Bu baskılı futbolda Nobre neden oynamaz diyenler şunu bilsin ki; bu maçın kaderini orta saha belirledi.
LİVERPOOL RİSK ALDI İ kinci 45'te Liverpool kazanmak için risk alarak, çok adamla ileri çıktı. İşte bu taktiği bozmak için Sağlam risklerle dolu kararlar alıp, cesurca Beşiktaş'ı hücuma döndürdü: 1- İlk yarının sonunda Kurtuluş sakatlanınca Koray Avcı'yı alarak sistemi değiştirdi. Yani iki ön liberoya geçti. Bu doğru yorumdu. Çünkü, Avcı savunma-hücum arasında mükemmel organizasyon yaptı.
2- Delgado'nun çıkması ile Beşiktaş'ın patronu Serdar Özkan oldu. Ama her hücuma çıkıştı top kaybı vardı.
3- Her hücumda Bobo'ya en az 2 oyuncu eşlik etti. Gol pozisyonlarında şansızlık-beceriksizlik yan yana oldu
. Bu maç şunu gösterdi: Beşiktaş şansını zorluyor. UEFA'yı kaçırmak istemiyor.
MESAJ: Beşiktaş tribünleri Türkiye'nin aynasıdır. Tribünler ne diyorsa Türkiye'nin gerçeği de odur. Bu nedenle şunun altını çiziyorum:
Mehmetler asla yalnız yürümüyorlar! Maç bitti, bu sefer telefona ben sarıldım ve oğlumu aradım:
"Bu rüya değil oğlum."
Yayın tarihi: 25 Ekim 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/25//haber,7411CC1B5C274789A0731F7AED3F378D.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.