Beni Hollywood yıldızı gibi karşıladınız

Filmlerinden hatırladığımız gibiydi: İncecik, çok zarif bir Fransız kadını. Makyajı hafifti, kıyafeti söyleşiyi yaptığımız öğle vaktine uygun olarak gösterişsiz, ama şıktı. Üstelik her soruya büyük bir alçakgönüllülükle yanıt veriyor ve karşısındakini dikkatle dinliyordu. Önce onu bizde ve tüm dünyada tanıtan, 1980-81 yıllarında çevirdiği "La Boom" (Patlarsan Yanarsın) serisini sordum: İlkini çevirdiğinde sadece 14 yaşındaydı, o dönemden ne hatırlıyordu? "Çocuktum daha. Ama çok eğlenceliydi. Hiç oyunculuk eğitimi almamıştım, sonra da almadım. Her şeyi sette öğrendim."

TAVERNIER İLE ÇALIŞTI
Sonra çok farklı rollere dalmıştı: Sadece birkaç yıl sonra, "Cehenneme İniş," "Polis," "D'Artagnan'ın Kızı" gibi filmlerde hayatın olgunlaştırdığı genç kadınları oynamıştı: "Evet, La Boum'dan gelip Pialat, Tavernier gibi yönetmenlerle çalışmak, çok daha ciddi roller almak... Ama hayat budur, sürekli değişiriz, her dönemimiz, hatta her yaşımız farklıdır. İşin güzelliği de buradadır: Hep değişmek, bir oyuncu için çok farklı kişiliklere bürünmek... Yoksa hep La Boum'daki sorumsuz genç kızı oynamak ne sıkıcı olurdu!.. Aslında geçmişi pek düşünmem, duygusal değilim. Ve hep geleceğe, yeni ufuklara bakarım."

ABD'YE GİTMEK ŞART MI!
Bu nedenle, oynadığı veya kaçırdığı hiçbir rol için de pişman değildi: "Hayat hep yapıp yapmadığımız şeylerle dolu. Aşk için de böyle: Kim bilir bize mutluluk verebilecek olan kaç insanı kaçırdık. Kim bilir kaç aşk yanıbaşımızdan geçip gitti. Ama yaşadığımız aşklarla veya yaptığımız filmlerle yetinmek zorundayız. Marceau, "Cesur Yürek" ve James Bond filmi "Dünya Yetmez"e karşın, Hollywood'da başarılı olmamıştı: "Peki ama Fransa'da başarılı olan Amerikan oyuncusu var mı? Ne derseniz deyin, her film kendi ülkesine aittir. Ve her oyuncu kendi ülkesinde daha iyi fırsatlar yakalar. Ayrıca herkesin de illa Hollywood'a gitmesi gerekmiyor." Marceau gelir gelmez Kaleiçi'ne inip son filmi "Hotel Riviera"nın baş oyuncusu ve yeni aşkı Christopher Lambert'le el ele dolaşmaktan çok hoşlanmıştı: "Öylesine sıcak karşılandım ki... Ama rahatsız edici biçimde değil. Burası çok güzel, halkınız çok kibar. Beni bir Hollywood yıldızı gibi karşıladılar. Görüyorsunuz, Fransızlar da Amerikan starları kadar popüler olabiliyor!"