Birkaç gündür ise yeni bir şey deniyorum. Çocukların yanında saç kurutma makinesi ya da elektrikli süpürge çalıştırıyorum. İnanmayacaksınız, bu aletlerden çıkan sesi duyar duymaz ağlamayı kesiyorlar. Tabii ki yine ayaktalar. Ama olsun. Ben yine ağlamadıkları için Allah'a şükrediyorum. Ama gelin görün ki, aksilikler peşimi bırakmıyor. Mesela dün gece Kerem ile annesi uyuyor. Kaan efendi ise benim kucağımda ağlıyor. Saç kurutma makinesini çalıştırıp yanımıza koydum. Bir süre sonra fazla ısınmış olacak ki, gecenin bir yarısı alet patladı. Tam da o anda elektrik kesildi. Panik bir halde eşimi uyandırdım. "Çabuk kalk, sigorta attı" dedim. Garibim uyku sersemi ile kalktı. Pencereden dışarı baktı. "Görmüyor musun, mahallede de elektrik yok" dedi. "Eyvah" dedim. "Bu iş daha da kötü. Galiba mahallenin trafosunu patlattım!" Bu arada eşim söylenip duruyordu: "Ben sana demedim mi, makineyi çok çalıştırma bozacaksın!" Fakat ertesi gece; bu sefer de saç kurutma makinesinin yerine, elektrikli süpürgeyi çalıştırmaya başladım. Şimdi geceleri bir gözüm çocuklarda, diğer gözüm de elektrikli süpürgede. Bakalım o ne zaman bozulacak! İşte böyle... Şayet 'İskele Babası' değil de, gerçek bir baba olmaya niyeti olan varsa, bundan sonra zaman zaman yazacaklarıma kulak versin. Unutmayın ki, ben sizin geleceğinizim!
Yayın tarihi: 25 Ekim 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/25/gny/haber,EAA279460EB0472DA480331D15A20BA8.html
Tüm hakları saklıdır.