kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Ekim 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

"Zamanı geldiğinde tezkere kullanılacak"

AA
Yeni Haber
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, halkına ve vatandaşlarına karşı sorumluluk hisseden hiçbir hükümetin bu olup bitenler karşısında hareketsiz duramayacağını, bunlara göz yumamayacağını söyledi.

Babacan, temaslarda bulunduğu Kuveyt'ten dönüşünde Esenboğa havaalanında yaptığı açıklamada, Orta Doğu ziyaretlerinde TBMM'nin kabul ettiği tezkere ve hükümete vermiş olduğu yetkinin en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu belirterek, "Şunu açık açık vurguladık tüm muhataplarımıza, biz bugüne kadar çok sabırlı hareket ettik, hem ABD, hem de Irak merkezi hükümeti ile pek çok yöntem pek çok metot denedik. Ancak sadece son bir ayda 40'ı aşkın şehit verdik, pek çok yaralı verdik" dedi.

Denenen pek çok metottan hiçbir sonuç alınamadığının altını çizen Bakan Babacan, problemlerin azalmayıp, çoğaldığını kaydetti.

Babacan, "Hiçbir hükümet halkına, vatandaşlarına karşı sorumluluk hisseden hiçbir hükümet, olup bitenler karşısında hareketsiz duramaz, göz yumamaz" diyerek, vatandaşlarının koruma ve güvenliğinin temininin temel sorumlulukları olduğunu belirtti.

Tezkere'nin tamamen teröristleri ve PKK terör örgütünü hedef alan bir tezkere olduğunu da belirten Babacan, "Irak'ın toprak bütünlüğüne, Irak'ın halkına, doğal kaynaklarına yönelik herhangi bir amacı yoktur bu tezkerenin. Hükümetimiz bu yetkiyi almıştır. Gerektiğinde bu yetkiyi kullanmaktan da kesinlikle çekinmeyecektir" dedi.

Diyalog ve diplomasiye bugüne kadar öncelik verdiklerini ve bundan sonra da tercih edilen yolun tabii ki diplomasi ve diyalog olduğunu kaydeden Babacan, terörle mücadelenin enstrümanlarının sadece diplomasi, diyalog ya da siyasi yollar olmadığını, askeri seçeneğin de kuşkusuz terörle mücadelede bir yöntem olduğunu ve doğal olarak kullanılabilecek metotlardan biri olduğunu belirtti.

Babacan, "Biz bu konuda TSK'nın ve güvenlik güçlerimizin can siperane çalışmalarını takdirle karşılıyoruz. Hükümet olarak çok güçlü bir siyasi destek veriyoruz yapılan bütün bu çabalarda, çalışmalarda" ifadesini kullandı.

Bakan Babacan şunları kaydetti:

"Biz diyalog ve diplomasiye öncelik veriyoruz derken, bunu vurgularken sakın ha yanlış anlaşılmasın ki, herhangi bir zafiyet söz konusu ya da çıkan tezkeredeki hükümetimizin aldığı yetkiyle ilgili bir tereddüt söz konusu. En ufak bir tereddüt yoktur. Bu yetkinin zamanı geldiğinde kullanılması ile ilgili kararlılığımız tamdır."

Babacan dün gerçekleşen terör saldırısıyla ilgili olarak şunları söyledi:"Dün meydana gelen terör eylemlerinde, dün meydana gelen olaylarda, hayatını kaybeden şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum. Dün ifade etmiştim bugün tekrar ediyorum, olan olayları şiddetle kınıyoruz. Bu olanlar bizim terörle mücadeledeki kararlılığımızı ancak arttırıyor."

Babacan, ziyaret ettikleri tüm ülkelerde terörle mücadele konusunda muhataplarından çok güçlü destek aldıklarını ve terörle mücadelede ancak uluslararası birlik, beraberlik, dayanışma olduktan sonra netice alınabileceğini vurguladıklarını ve muhataplarının da bunu teyit ettiğini söyledi.

ORTA DOĞU ZİYARETLERİ

Bakan Babacan bir süredir devam eden ülke ziyaretleri olduğunu belirterek, Orta Doğu bölgesini, Irak'a komşu ülkeleri ve yine Orta Doğu ile ilgili bazı önemli gelişmelere etkisi olabilecek ülkeleri ziyaret ettiğini söyledi.

Babacan, son 16 gün içinde birinci tur olarak Suriye, Filistin, İsrail ve Ürdün'ü ziyaret ettiklerini, ikinci etapta Mısır ve Lübnan'ı ziyaret ettiklerini, bu etapta Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ve birliğin yetkilileriyle görüşme imkanı buldukları belirtti. Bakan Babacan ziyaretinin üçüncü etabında ise Suudi Arabistan ve Kuveyt'i ziyaret ettiklerini ve aynı zamanda İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu ve İKT yetkililerini de ziyaret ettiklerini söyledi.

Babacan, bu görüşmelerde öncelikli olarak Irak'ın kuzeyindeki durum, PKK terör örgütünün Türkiye'ye verdiği zarar, TBMM'nin ve hükümetin buna karşı almış olduğu tedbirler ve yapmakta olduğu girişimleri muhataplarıyla değerlendirme imkanı bulduklarını kaydetti.

Bakan Babacan şunları kaydetti:

"Bu ülkelerin kamuoyularına, ne yapıyoruz, ne için yapmaktayız bu konuda detaylı bilgiler verdik. Kaldı ki her bir ziyaretimiz tüm bölge basınında çok geniş yer aldı ve ziyaret ettiğimiz ülkelerde başlıca gündem konusu oldu. Yine ele aldığımız bir başka konu Orta Doğu barış sürecinin tüm unsurları ve önümüzdeki dönemde kasım sonu, aralık başı gibi düzenlenmesi öngörülen konferans. Özellikle İsrail-Filistin arasındaki sorunları ele alan ancak barış sürecinin diğer hatlarının da görüşüleceği öngörülen toplantı.

İsrail-Filistin meselesi bölgedeki bütün problemlerin merkezinde yer alan bir mesele ve bu problemin çözüm yoluna girmesi, siyasi diyalog ve Filistin'in kabul edilmiş sınırlar içerisinde bağımsız bir devlet olduğunun tüm dünyaca kabulü, Doğu Kudüs'ün başkent olduğu bir Filistin..."

Ziyaretlerinde ele aldıkları diğer bir konunun da İstanbul'da düzenlenecek Irak'a Komşu Ülkeler toplantısı olduğunu söyleyen Babacan, bu toplantıya aynı zamanda G8 ülkelerinin ve BM Güvenlik Konseyine daimi üye 5 ülkenin de davetli olduğunu söyledi. Babacan, ziyaretlerinde bu toplantının gündemini ve hedeflerini muhataplarıyla paylaştığını belirtti.Babacan görüşmelerinde gündeme gelen diğer bir konunun da Lübnan ve ülkede yaklaşan seçimler olduğunu kaydederek, "Orta Doğu'daki bir başka kriz alanı olan Lübnan'ı muhataplarımızla ele aldık" dedi.

Babacan ayrıca, bu ziyaretlerde gittiği ülkelerle olan ikili ilişkilerin de gündemde olduğunu söyleyerek, bölgesel konular üzerinde muhataplarıyla derinlemesine görüş alışverişi yapma imkanı bulduklarını dile getirdi.

Babacan konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Bölgemiz pek çok krizin aynı anda yaşandığı bir bölge, üstelik yeni krizlere de muhatap olabilecek bir bölge. Biz bölgemizle ilgili sorunlarla yakından ilgiliyiz. Irak'la komşuyuz. Belki bugün Irak'ta olanlar bir gün gidecekler ama biz Irak'la komşu olmaya devam edeceğiz. Herkesten çok bizi ilgilendiriyor Irak'ta olup bitenler, Irak'ın geleceği. Hele hele Kuzey Irak'taki durum ve PKK terör örgütünün oradaki varlığı kuşkusuz Irak'la ilgili politikalarımızı tüm bölge politikaları içinde çok farklı bir yere koyuyor. Biz Türkiye olarak Orta Doğu barış sürecine, Lübnan gibi konulara katkılarımızı mutlaka vereceğiz."

Bakan Babacan, ziyaretleri sırasında Arap Birliği ve İKT gibi iki önemli kuruluşla temaslar gerçekleştirdiklerini ve bu örgütlerin geniş üye tabanı olan kuruluşlar olduğunu belirterek, her ikisinin genel sekreterleri ve yetkilileriyle uzun toplantılar yaptıklarını belirtti. Babacan her iki kuruluştan da terörle mücadele konusunda dayanışma, birlik ve beraberlik sözü aldıklarını bildirdi.

Muhataplarıyla bölgenin geneli ile ilgili, İsrail-Filistin arasındaki sorunlar, İsrail-Suriye arasındaki, İsrail-Lübnan arasındaki sorunlarla ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını belirten Babacan, Türkiye'nin sürecin içinde olduğunu, çözümler için güçlü katkı verildiğini ve tarafları çözüme zorladıklarını belirttiğini bildirdi.

ORTA DOĞU ÜLKELERİNDEN ZİYARETLER

Babacan, bu ziyaretlerde önümüzdeki dönemde Türkiye'ye yapılacak ziyaretlerin de alt yapısını oluşturduklarını kaydederek, ziyaret ettiği 8 ülkenin 7'sinin devlet ya da hükümet başkanının Türkiye'ye gelişinin kesinleştirilmesiyle neticelendiğini söyledi.

Bakan Babacan, "Önümüzdeki bir buçuk aylık süre içerisinde, ki biliyorsunuz Suriye devlet başkanı ülkemizi ziyaret etti, arkasından Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Ürdün Kralı Abdullah, Suudi Arabistan Kralı Abdullah, Kuveyt emiri ve Lübnan başbakanının bu önümüzdeki bir buçuk aylık süre içerisinde Türkiye'ye ziyaretleri söz konusu" diye konuştu.

16 günlük ziyaret serisinde 4 Cumhurbaşkanı, 2 Kral, 1 Kral vekili, 6 Başbakan, 8 Dışişleri Bakanı ile görüşmeler yaptıklarını kaydeden Babacan, "Ziyaret ettiğimiz her ülkede Türkiye'nin sorunlara bakışını, Türkiye'nin çözümler için çabalarını özellikle o ülkelerin kamuoyularıyla paylaştık" dedi.

Babacan, ziyaret ettiği ülkelerin kamuoyularının Türkiye'de olup bitenleri çok yakından izlediğini belirterek, Türkiye'nin bölgede lider bir ülke, bölgede çok önemli bir güç olarak görüldüğünü söyledi.

Babacan, ziyaretlerinin Türkiye'nin bölge meseleleriyle ilgili yapıcı tutumunu ve kararlı duruşunu anlatma açısından da büyük önem taşıdığını kaydetti.

Babacan, Orta Doğu ziyaretleri kapsamında böylece Irak'a komşu ülkelerin İran hariç tamamını ziyaret etmiş olduğunu ve yakında İran'ı da ziyaret edeceğini belirtti.

TERÖR SALDIRISININ ARDINDAN AB ÜLKELERİ İLE TEMASLAR

Son terör saldırısından sonra AB'den ya da ABD'den telefon alıp almadığının sorulması üzerine Babacan, son bir kaç gün içinde AB Dönem Başkanı olması dolayısıyla Portekiz Dışişleri Bakanı Luis Amado ile görüşme yaptığını belirterek, "Onlar bu görüşmeyi AB'ye üye tüm ülkelerle de paylaşacaklarını söylediler. Bizden aldığı bilgileri tüm üyelerle paylaştılar" dedi.

Babacan ayrıca, AB Ortak Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana, İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ile görüşmelerinin olduğunu söyledi. Babacan bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso ile görüştüğünü ve sürekli iletişim içerisinde oldukları söyledi.

Babacan, "Bazı hassasiyetler nedeniyle Irak konusu bizim yakın bölgemizde çok çok yakından takip ediliyor. Bölgede pek çok kriz var şu anda, ciddi sorunlar var ve özellikle o ülkelere yönelik, o ülkelerin kamuoyularına yönelik bir öncelik söz konusuydu açıkçası. Bunu da bu programla tamamlamış olduk" şeklinde konuştu.

Dünkü terör saldırısından sonra haber alınamayan 8 askerle ilgili olarak diplomatik bir girişimin yapılıp yapılmadığına ilişkin bir soru üzerine de Babacan, Başbakan Erdoğan'ın Londra'ya gitmeden önce bu soruyu yanıtlamış olduğunu söyledi.

Bakan Babacan bir soru üzerine Dışişleri Bakanlığında bu akşam gerçekleşecek toplantıda genel bir durum değerlendirmesi yapılacağını belirterek, "Arkadaşlarımız buradaydı biliyorsunuz. Sürekli konuyu yakından takip ettiler" dedi.

TERÖRLE MÜCADELE

Kuzey Irak'a yönelik olarak ekonomik yaptırımların söz konusu olup olmadığı şeklindeki bir soru üzerine de Babacan, terörle mücadelenin, çok farklı alanlardaki çalışmaların çok iyi koordine edilmesi ve çok iyi zamanlamasıyla başarılabilecek bir çaba olduğunu söyledi.

Bunun uzun soluklu bir mücadele olduğun kaydeden Babacan, "Bizim siyasi diyalog, diplomasi, ekonomik araçlar, askeri araçlar ve başka araçlarla da terörle mücadelemiz çok farklı enstrümanlarla bugüne kadar devam etmiştir. Bundan sonra da devam edecektir" dedi.

Hangi enstrümanın ne zaman nasıl kullanılacağının bir zamanlama ve strateji meselesi olduğunu belirten Babacan, "Hükümetimiz gerektiği zaman bu saydığım enstrümanların herhangi birini kullanmaktan hiçbir zaman çekinmeyecektir" diye konuştu.