Ofisinizi 'ağrı kesici' gibi düzenlemenin reçetesi

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işık Akgün, ofis ortamının yol açabileceği olası ağrılardan korunmanın yollarını anlattı:

* Masa başında çalışanlar mutlaka ağrıyla karşılaşmak zorunda mı?
Kendine ergonomik düzen kurmayan herkes bir gün ağrı ile karşılaşacaktır. Örneğin kucağınızda ya da yatarak laptop'la çalışmak çok yanlıştır. Laptop kucağınızdaysa veya alçak bir masadaysa ya da monitör göz hizasında değilse pozisyonunuz hatalı demektir. Masada yan oturmak da ergonomik değildir. Belli bir süre sonra yorgunluk yapar ve ağrı oluşmasına neden olur. Hatta sizi 15 dakika bile bilgisayar başında kalamayacak hale getirebilir.

ERGONOMİ ÇOK ÖNEMLİ!
Doğru sandalye ve masa seçiminden sonra yapacağınız en önemli şey çalışma pozisyonunuzun fizyolojik olmasıdır. Bunun için kullanacağınız monitörün göz hizanızda, klavyenin ise tam önünüzde olması gerekiyor. Monitör bir tarafta, klavye bir tarafta vücudu döndürerek aynı pozisyonda çalışmak ağrıyı davet edecektir. Genelde ofislerde bu ergonomiye uyan son derece az insan görüyorum. Bize sırt ve boyun ağrısı şikayetiyle gelenlerin çoğunun masa başında ergonomik olmayan pozisyonlarda çalıştıklarını görüyorum. Uzun süre böyle hatalı şekillerde çalışmak, boyun ve belde yanlış noktalarda yüklenmeler olmasına yol açıyor. Buna bağlı olarak da belli bir süre sonra kişide kalıcı ağrıya neden olan bel ve boyun fıtıkları oluşuyor. Mevcut olan fıtıklar artıyor ve kişiyi çok rahatsız eden bir hal alıyor.

ÖNCE SANDALYE SEÇİN
Peki bu durumda neler yapmak gerekiyor? Öncelikle çalışma ortamınızı fizyolojik vücut dizaynına göre şekillendirmeniz lazım. Üzerine oturacağınız sandalye belli bir diklikte, beli destekleyen yükseklikte, dizlerinizin ve kalçanızın 90 dereceden daha fazla bükülmesini sağlamayan şekilde olmalıdır. Yani öncelikle masa başında oturacağınız sandalyeyi ayarlamakla işe başlamalısınız. Sandalye dik olmalı, yatık olmamalı. Mutlaka bel bölgesini desteklemeli. Diz bölgesine kadar mümkün olduğu kadar bacaklarınızı destekler konumda olmalı. Oturacağınız bölüm dizinize kadar gelmeli ki size kuvvet harcatıp yorgunluk yapmasın. Mutlaka bele destek olmalı. Eğer sandalyeniz belinizi desteklemiyorsa ilave yastık gibi bir destek kullanmanızda yarar var. Çünkü belde lordoz dediğimiz bir açılanma bulunmaktadır. Eğer bu açılanma desteklenmezse, buraya binen yük fazla olacağı için belli bir süre sonra belde ağrılar başlar. Ayrıca, çalışma masanız size dirseklerinizi 90 derecede kullanma imkanını sunmalıdır. Yani ne çok yüksek ne de çok alçak olmalıdır. Tamamen kişinin kollarına destek olacak bir nitelik taşımalıdır. Bu nedenle çalışma masanızı seçmeden önce almayı düşündüğünüz masanın başında dik bir şekilde oturun ve dirseklerinizi 90 dereceye denk gelecek bir yükseklikte ayarlayın. Unutmayın, masa ne çok yüksek olmalı, ne de çok alçak!

CAMI ARKANIZA ALIN!
Ofis ışıklandırması da çok önemlidir. Işığın ağrı üzerine etkisi pek yoktur ama yine de vücudunuza ışığın geldiği yöne göre şekil vermenizde yarar vardır. Işığın yönü ve düzeni, şekil bozukluğuna bağlı ağrılar yaratır. Işık yanlış yerden geliyorsa siz o ışığı alabilmek için vücudunuza değişik pozisyonlar vermek zorunda kalırsınız ve fark etmeden ağrıya yakalanırsınız. Işık indirekt olarak gelmeli ve kesinlikle sizin çalışma ortamınıza direkt yansımamalıdır. Öte yandan, vücudunuz da gelen ışığı kesmemelidir. Daha çok yukardan olan ışığı tercih edin. Ayrıca kullandığınız ışıklandırmalar da gün ışığı rengi olsun. Tedavi merkezlerinde tercih edilen aydınlatma da gün ışığı aydınlatmasıdır. Bu arada; eğer ofisinizde cam varsa, cama karşı çalışmayın. Camı yanınıza ya da arkanıza alırsanız çok daha rahat edersiniz.