kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 21 Ekim 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Kapalıda bulunan Çarşı taraftarı, "Beşiktaş tribününün kalbi" olarak görülüyor.

Siyah beyaz bir aşk hikayesi...

Burcu ALDİNÇ
Beşiktaş'ın her şeye karşı taraftar grubu Çarşı'da yaşanan cinayetlerin arkasında bir rant kavgası mı var, taraftar liderleri gerçekten kulüp yöneticilerinden para alıyor mu, Çarşı'nın olduğu kapalı tribüne girmek tehlikeli mi? Çarşı grubuyla bir maç gününü geçirdik ve tüm bu soruların yanıtını ilk ağızdan aldık..
Onlar Türkiye'de hiç kuşkusuz en çok konuşulan taraftar grubu. 1982 yılında kuruldular ama o günden bu yana sadece tribünleri doldurup takımlarını desteklemekle kalmadılar, sosyal olaylar karşısında sık sık muhalif tavırlarını ortaya koyup, İnönü'nün kapalı tribününden seslerini yükseltmeyi de ihmal etmediler. Greenpeace ile nükleere, Barcelona CF'nin siyahi oyuncusu Eto'ya karşı yapılan ırkçı tezahüratlar karşısında ırkçılığa karşı oldular. Zaten sık sık 'Çarşı her şeye karşı' sloganıyla anıldılar. Kızılay'a topluca kan bağışladılar, kimsesiz çocuklar için oyuncak topladılar. Bir taraftan tüm bu olumlu gelişmeler yaşanırken, tribünlerde çıkan kavgalar ve ard arda yaşanan ölüm olayları medyadaki okların onlara dönmesine neden oldu. Yaşanan ölüm olaylarında gerçekten bir rant kavgası var mıydı, Çarşı grubu yöneticilerden para alıyor muydu ve en önemlisi kapalı tribünde maç izlemek yürek mi istiyordu? Tüm bu soruların cevabını almak için foto-muhabiri arkadaşım Erkan Sevenler ile Beşiktaş-Porto maçı öncesi Çarşı grubuyla buluştuk, Çarşı'nın önde gelenlerinden Cem Yakışkan, Serkan Keserkaya ve amigo Alen Markaryan'la konuştuktan sonra da kapalı tribünde maçı izledik.

- Beşiktaş denilince akıllara ilk olarak Çarşı taraftarı geliyor. Ne gerekiyor Çarşı üyesi olabilmek için?
- Sercan Keserkaya: Gönül bağı gerekiyor.
- Cem Yakışkan: Kalbinde Beşiktaş'ı hisseden, onu kendine yakın gören Çarşı'dır.

- Belli bir raconu yok mu?
- C. Y.:
Delikanlı olacaksın. Onun dışında belli bir yaşı, işi yok. 75 yaşındaki de Çarşı'dır, 15 yaşındaki de.
- Alen Markaryan: Tamamen bir hayat tarzı. Her insanın ruhunun yarısını asi bir ruh kaplamıştır. Trafikte o asi ruh canlanır. Bizim de Beşiktaş olarak içimizde bastırarak yaşamaya çalıştığımız bir asi ruh var. Zaten Fenerbahçelileşme ve Galatasaraylılaşmaya set olarak kuruldu Çarşı ve dalga dalga büyüdü.

- Ama hiç kadın yok aranızda. Bir dönem Dişi Kartallar ön plana çıkmıştı ve tribünler renklenmişti. Ama siz onları da sloganlar ata ata uzaklaştırdınız. Kadınların maça gelmesinden rahatsızlık mı duyuyorsunuz?
- C. Y.:
Yok böyle bir şey. Zaten aramızda çok kadın taraftar var ama görünmüyorlar. Ön plana çıkartmak istemiyoruz, buna gerek yok. Bahsettiğiniz kadın seyirci topluluğu da Dişi Kartallar değil, Ladies of Beşiktaş. Dişi Kartallar bizim kendi içimizden çıkan arkadaşlardı. Hatta bizim derneğin sekreteri, kurucularından biri. Bizimle kahvehaneye gelemedikleri için kendilerine grup kurdular. Ladies of Beşiktaş'ın ise amacı farklıydı. Onlar direkt tepeden, yöneticilerden bazılarıyla, onla bunla temasa girerek grup oluşturdular.
- S.K.: Numaralı tribüne 50-60 kızın birden girmesi ne demek? Engelli çocukları açık tribüne soktular. Zaten destek göremeyince, reklamları olmayınca, dağıldılar. Amaçları farklıydı onların.
Haberin fotoğrafları