Hiçbir şey oynamadık

Arka arkaya kaybettiğimiz puanlardan sonra gruptaki şansımızı iyice zora sokmuştuk. Mutlaka kazanmamız gereken dün geceki maçta da Yunanistan karşısında 90 dakika boyunca futbol adına hiçbir şey ortaya koyamadık ve bir yenilgi daha aldık.
Çok sıkıntılı bir ilk yarı yaşadık. Yunanistan'ın Avrupa Şampiyonu olduktan sonra da oyun sistemini koruduğu bilinen bir gerçekti. Sahaya çok iyi yerleşiyorlar, takım savunmasında çok başarılılar, kontrollü anlayış temel prensipleri ve rakibe tempoyu yükseltme şansını çok az veriyorlar. İlk yarı tamamen Yunanistan'ın planladığı şekilde geçti.
Dün gece sahaya çıkan kadromuzun yapısı itibarı ile çabuk, olumlu pas trafiğini sahaya yansıtması zaten mümkün değildi. Büyük bir seyirci desteği de vardı. Futbolcularımız hırslı ve mücadeleciydi ama günümüz futbolunda yalnız bunlar yeterli olmuyor. Mutlaka organize olmanız gerekiyor. Bu da bizde ne yazık ki hiç yok.
İlk devre kısa sürelerdeki ani parlamalarla heyecan yarattık ama pozisyon bulamadık. Buna karşın kalemizde çok ciddi tehlikelerle kaşı karşıya kaldık. Bunların ana nedenleri, orta sahadan geriye Mehmet Aurelio dışında savunma desteği gelmeyişi, defansımızın da sürekli çizgi halinde ve önde yakalanmasıydı.
Kalecimiz Volkan'ın iki başarılı kurtarışı ve rakibin beceriksizliği ile ilk yarıyı hasarsız atlattık.

EN İYİSİ AURELİO İDİ
İkinci yarıya Tümer-Ümit Karan değişikliği ile başlandı. Ancak kontrol tamamen rakibin eline geçti. Yine arka arkaya tehlikeler atlattık. Fatih Terim, Hakan ve Arda'yı sahaya sürmekte geç kaldı. Ondan sonra biraz rakibi sahasına çekilmek zorunda bıraktık ama Hamit'in ofsaytı bozması ile basit bir gol yedik. Ve de kötü gidişimize yeni bir halka daha ekledik.
Her zaman vurguladığım bir gerçeği tekrar söylemek istiyorum: Hakan Şükür'ün alternatifi yok. Ümit Karan ve Gökhan Ünal'ın sağlam bir Avrupa takımı karşısında ne kadar çaresiz kaldıklarını gördük. Avrupa kulvarının Türkiye Ligi'ne benzemediğini artık anlamamız lazım.
Takımdaki en başarılı isim Mehmet Aurelio idi.