Sezon öncesinden başlayarak sık sık gündeme getirdiğim bir teşhisimdeki haklılığım derbiden sonra artık iyice belgelendi. "Beşiktaş'ta en büyük sorun forvette" her zaman söylediğim gibi
Nobre birinci sınıf bir forvet değil. Deparı yok, adam geçemiyor. Ancak nokta santrafor özelliği ile sırtı rakip kaleye dönük oynamasını biliyor.
Topla rakip arasına girip orta sahasına aksiyon alanı açıyor. Golcülük yanı da F.Bahçe'deki Nobre'ye oranla çok düşük. Bobo kesinlikle büyük hedefler arzulayan bir takımın santraforu değil. Ayakla ve kafayla gol becerisi var. Ama fizik gücü yeterli değil. Yardımlaşmayı bilmiyor. Orta sahayı devreye sokacak varyasyonları yok, ayrıca kopuk kopuk oynuyor.
Derbide Bobo'yu dikkatle takip ettim. Hiç adam geçemedi. Kafa topu alamadı, tek yaptığı kazandığı topları rakibini geçemeyeceğini anlayınca, biraz saklayıp geriden yardımına gelen arkadaşlarına kazandırmaktı. Bir de ikinci yarıda ön direğe yaptığı koşuyla gole yakın girişimde bulundu.
Higuain hakkında yorum yapmak erken. Kısa metrajda görünen, geniş alanı sevdiği ve uyum süresinin kısa vadeli olmayacağı. Beşiktaş'ta bugün
Carew veya benzeri bir santrafor olsa çok şeşler değişirdi.
DELGADO '10' DEĞİL! Beşiktaş'la ilgili diğer erken teşhisim de bol alternatiflere rağmen eldeki kadronun organizasyon sıkıntısı çekeceğiydi. Fiziki açıdan güçlü defans bloğu, hazırlık pasları yapmakta ve topu oyuna sokmada yetersiz. Ayrıca 10 numara görevi yapacak tek isim var:
Ricardinho. O da güçlü değil ve de sık sık sakatlanıyor.
Delgado kesinlikle 10 numara değil. Organizatör özelliği yok, aynı Sergen benzeri bir yetenek. Pres yapmıyor, devamlılığı yok, serbest rolde fırsat bulduğunda yaratıcı özelliğini olumlu bir biçimde kullanıyor. Ertuğrul Sağlam, Delgado'dan sınırlı ama yarar getirecek katkıyı alabilecek akılcılığı gösteremiyor. Bazı kolay maçlarda
Delgado yedek zorlu Marsilya deplasmanında Ricardinho ile birlikte ilk 11'de derbide yedek kaldığı için motivasyonunu kaybeden Delgado'nun oyuna girdiğinde dış görüntüsü hiçbir fayda sağlayamayacağı şeklindeydi. Nitekim de öyle oldu.
POZİSYONU BİLE YOKTU Delgado'nun fizik gücü günümüz futboluna tamamen ters. Bunları da gözardı etmemek lazım. Marsilya maçında direk oynadı. Ama yaptığı tek olumlu icraat dahi yok.
Böyle bir yetenekten yararlanmak için onu fiziki açıdan güçlendirmek zihinsel olarak da hazırlamak gerekir, bu da Ertuğrul Sağlam'ın işi. Yine Sergen'den bir örnek vereceğim. Çalıştığı bütün teknik adamlara problem teşkil eden
Sergen'den Lucescu, tecrübesi ve zekasıyla hem G.Saray'dan hem Beşiktaş'ta tahminlerin üstünde verim aldı.
SAĞLAM'IN HATALARI G.Saray eksik de olsa bu derbiye Ertuğrul Sağlam, Delgado, Nobre, Bobo üçlüsüyle çıkamazdı. Tercihi Nobre ve Bobo oldu. Cisse ve Ricardinho'nun yokluğunda Koray'ın yanına ya Serdar Özkan'ı çekecekti. Ya da Serdar Kurtuluş'u. Serdar Kurtuluş'u tercih etti.
Ben bu uygulamada ciddi yanlış görmüyorum. Ertuğrul Sağlam ikinci devreye ben hariç herkes tarafından eleştirilen takım tertibini değiştirdi.
Serdar Kurtuluş beke, Serdar Özkan orta sahaya, Mehmet Yozgatlı da sağ kulvara geçti. Mehmet Yozgatlı'yı İstanbulspor'dan beri sürekli takip ederim. Bu kadar kötü oynadığına ilk defa şahit oluyorum. İkinci yarıdaki takım tertibi ve sonradan yapılan değişiklikler de hiç fayda sağlamadı. Beşiktaş'ın yine pozisyonu yok.
G.Saray'ın tehlikeli atakları vardı.
İlk takım tertibi devreyi berabere bitirdi. İkinci takım tertibi yenik bitirdi. Ertuğrul Sağlam'ın bana göre yanlışları şunlardı: Serdar Kurtuluş'u ön liberoya çekince, Diatta'yı ortada, Ibrahim Toraman'ı defansın sağında oynatmalıydı.
PORTO'YU YENMEK...
İkinci devre skorda denge varken, iyi niyetle çalışan Servet ve Song'u rahatsız eden Nobre'yi çıkartması yanlıştı. Geniş alanı seven soğuk
Higuain'den son 5 dakikada kapanan rakip karşısında ümit beklemek hayalcilikti. Yarın gece Porto maçı var.
Grup güçlü. Hele krizdeki Marsilya'dan puansız dönünce işler iyice zora girdi. Şansın devam etmesi için 3 puan şart. İnanıyorum ki Beşiktaş büyük bir hırsla mücadele edecek. Ama gülcü rakipler karşısında yalnızca oyun disiplini ve savaşmak yeterli olmuyor.
Beşiktaş'ın bugünkü kadrosunun zorlu maçlarda saha içi organizasyonu ve hücum gücü çok yetersiz.
En canlı örnekler Marsilya ve G.Saray maçları.
İki maçta Tello'nun golü hariç tek pozisyon yok. Beşiktaş Porto'yu yenerse büyük iş yapar.
Tersi olursa kimse Ertuğrul Sağlam ve futbolcuları çok fazla eleştirmesin.
Yayın tarihi: 2 Ekim 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/02//haber,2FC4E132E46F4D09A151D9253670F4FC.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.