Cenevre'deki karşılaşmadan alınan dersle acı bir sürprize meydan bırakmamak için rövanşa çok iyi motive olan Galatasaray, öyle bir ilk 45 dakika oynadı ki, Sion yerle bir oldu.
İlk dakikadan itibaren Galatasaray yüksek tempo ve müthiş bir dar alan presiyle Sion'u sahasına hapsetti .
Çok yönlü hücum girişimleri son derece etkiliydi. Her atak gol kokuyordu. Yerde Hakan Şükür ve Ümit Karan'a ilaveten Lincoln'ün bile katıldığı karşı alandaki takım presi hem rakibin kontratak planlarını engelliyor hem de baskıda kazanılan toplar defansın yerleşme düzenini arızaya uğratıyordu. Bunun sonucu sergilenen ofansif zenginlik biraz gecikse de arka arkaya üç gol getirdi.
Lincoln'ün 10 numara olarak yaptığı mükemmel icraatlar her türlü övgüye layıktı. CİDDİYETLE OYNADILAR İkinci yarıya Galatasaray doğal olarak taktik değiştirerek başladı.
Rakip mecburen bütün riskleri alarak üstüne geliyor, geride kazanılan toplarla karşı alandaki genişlik çabuk çıkışlarla pozisyonlara dönüşüyordu. Skor rahatlığıyla etkili kontrataklar iki gol getirdi. Arda'nın attığı golde vuruşu mükemmeldi.
Sonuçta Galatasaray baştan sona oynadığı çok başarılı futbolla farklı bir skorla turu geçti. Bilhassa ilk yarıda sergilenen futbol bana 8 yıl evvel UEFA Şampiyonluğu'nun kazanıldığı sezonu anımsattı. Dün gece bütün futbolcular büyük ciddiyet içerisinde görevlerini yaptılar.
Ayrıca bir önemli kazanç daha vardı: Genç Barış Özbek'in takıma sağladığı uyumla sergilediği başarılı performans... FC Sion maça ümitli çıkmıştı.
İlk karşılaşmada attıkları üç gol ve kontratakları değerlendirebilme becerilerini burada da belli bir alanda kullanabilecekleri düşüncesindeydiler. Ama karşılarında öyle bir Galatasaray vardı ki, yapacakları hiçbir şey yoktu.
Teselliyi, son dakikadaki bir şeref sayısıyla buldular.
Yayın tarihi: 5 Ekim 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/05//haber,D667EC063A284C70BC8D2D898D173E90.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.