'Doğu'da bırakın kadınları, insana değer veren yok'
İLİŞKİLİ HABERLER
'Doğu'da bırakın kadınları, insana değer veren yok'
- Son bir yıldır hayatınızın yarısı Mardin'de geçiyor. Oraları gördükten sonra sizin için neler değişti?
- Türkiye'yi tanımak adına çok şey öğrendim ve şunu gördüm; devlet büyüklerinin söylediği kadar kolay hayatlar yok orada, çok zor hayatlar var. Türkiye'nin Doğu'su ve Batı'sı çok farklı.
- Sizi en çok etkileyen ne oldu?
- Çocuklar... Çok çocuk var orada. Bir kadınla tanışıyorum, "Kaç çocuğun var?" diyorum, "Dokuz," diyor. Eğitim denen bir şey yok ki orada. Benim bir kardeşim var Mardin'de, Mehmet. Bana okulunu anlatıyor bazen, korkunç! Ben de gördüm, okul binası denemez ona. Çok hevesli genç öğretmenler tanıdım ama geri kalan çoğuna 'öğretmen' bile denemez. İmkân sunmadıkça, o insanların nasıl isyan etmemelerini bekleyebiliriz ki. Üstelik hepsinin evinde televizyon var, herkes her şeyi görüyor.
- Belki de o televizyonda gördükleri insanlardan daha umutludurlar...
- Evet belki de. Çünkü ben çevremde pek de mutlu insan görmüyorum. Ne kadar seçenek sunulursa size, o kadar mutsuz oluyorsunuz... Ama ne olursa olsun, hiç kimse bu kadar imkânsızlığı hak etmiyor. Oradaki çocukların da hayalleri var. Biz kadın haklarına değer verilmesinden bahsediyoruz ama değil kadına, insana değer verilmiyor ki orada. Önce bunun düzeltilmesi lazım.
- Şırnak'ta yaşananlar sırasında Mardin'deydiniz. Gözlemleriniz neler?
- Helikopter sesi hiç bu kadar anlamlı gelmemişti bana. Son birkaç gündür çekim yapmakta zorlandık, sürekli helikopterler uçuşuyordu üzerimizde. Onlarca tank arka arkaya geçiyor, gerçekten ürkütücü!
İLİŞKİLİ HABERLER
'Doğu'da bırakın kadınları, insana değer veren yok'
Yayın tarihi: 14 Ekim 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/14/pz/haber,1C760613137B4D6D9FD09EC6E5C447EE.html
Tüm hakları saklıdır.