İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okurken Anayasa Hukuku hocamız
Tarık Zafer Tunaya, bize bir kavram öğretmişti; "Kişinin küçük bahçesi." Bu sizin özel yaşam alanınızdır. Bu bahçenin genişliğini siz tayin edersiniz.
Yani kendi halinde yaşayan bir insansanız bahçeniz olabildiğince geniştir, siyasete atılırsanız, sahneye çıkarsanız, mankenlikte karar kılarsanız, bahçeniz daralır.
Herkesin gözü bu bahçededir artık çünkü.
Peki, çağdaş, liberal, demokrat bir anayasa hazırlama girişimine kalkarsanız da, bu bahçe daralır mı?
Size en garip, en belaltı şekilde saldırmak reva mı olur?
Veya o grupta yer alan bir kadınsanız, yılların birikimi, tezleriniz, makaleleriniz, çalışmalarınız bir kenara itilebilir mi?
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'a göre evet.
Kendi ilişkilerinin arkadaş köşelerinde yayınlanmasından rahatsız olmayan, mankenlerin, şarkıcıların özel yaşamlarını diline dolayan Hakan, anayasayı da magazinleştirdi ne yazık ki. Ahmet Hakan, yeni anayasa taslağına karşı olabilir.
Bu taslağı hazırlayanların dünya görüşlerine de karşı olabilir.
Ama Şerif Mardin'le Ergun Özbudun'u dünya görüşleri birbirine tamamen zıt iki kişi olarak takdim edemez.
O hocaların "Biri sizin kamptan" ve "öbürü sizin kamptan değil" yorumun doğru değil sevgili Ahmet. İkisi de insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü kampından.
İkincisi, kendi kampını savunacağım diye insanların küçük bahçesine girmek sana yakışmaz.
Anayasa taslağına karşıysan, bunu net bir şekilde ortaya koyarsın.Ama bunu insanların özel yaşamına müdahale ederek yapamazsın. Yaparsan, çok ayıp edersin, belaltından vurmuş olursun.
Yayın tarihi: 6 Ekim 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/06//babahan.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.