Nişantaşı'nda gerilim...

Dün sabahtan beri Cüneyt Özdemir ile Ahmet Hakan arasında ciddi bir gerilim var.
Gerilimin sebebi hazırlanan yeni anayasa taslağı.
Yanlış anlaşılmasın, ideolojik değil tamamen magazinsel bir tartışmadan söz ediyorum.
Hikaye şu: Ahmet Hakan dünkü yazısında Oda TV'de yayınlanan ve "mahalle baskısı" sözüyle büyük bir tartışma başlatan Şerif Mardin'in özel hayatıyla ilgili bir haberi "dandik" olarak niteledi. Hakan'a göre bu haberle Mardin'e aba altından sopa gösterildi.
Ahmet Hakan yazısında site adı vermedi ama Cüneyt Özdemir bu yazı üzerine kılıcını çekti ve ağır bir cevap yazdı.
Cevaptaki bir bölümün gazetecilik açısından tartışılmasında fayda var.
Özdemir diyor ki "Sen bunu eleştiriyor sonra da anayasa taslağını hazırlayan bilim kurulundaki aşk skandalını yazıyorsun. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?"
Bu haklı bir cevap değil.
Şerif Mardin'in yılların birikimiyle söylediklerini bırakıp onun özel hayatına dair iddialara girmek abesle iştigalden başka bir şey değildir. Bilim Kurulu'ndaki aşk iddiası ise pek öyle değil.
Türkiye' nin en kapsamlı anayasa değişikliğine imza koyan ekibe katılmak için bilimsel yeterlilik ve benzeri birçok soru sorulabilir.
Kimsenin bilimsel yeteneğini tartışmak haddim değil ama en azından bu iş için para alınıyorsa, bu seçim, kayırma iddialarını gündeme getirebilir.
Türkiye ilginç bir ülke, anayasa değişikliğini bile magazine malzeme olacak hale getirdik ya, söylenecek başka laf yok...