Zico öyle yanlış işler yapıyor ki, kendisini eleştirmek için sürekli malzeme veriyor. Dünya futbolunda büyük çoğunluğun terk ettiği 3'lü defans uygulamasıyla yine gündem yarattı.
Üstelik bu düzene hiç uymayan kadro yapısıyla.
Edu, Lugano ve Önder çizgi defansa alışmış oyuncular. Kopuk liberolu 3'lü defans yapacakları iş değil. İleride sırtı dönük oynamasını bilen forvet yok. Kadroda nokta santrfor özelliğine sahip bir tek Semih var, o da kulübe mahkumu.
3-4-1-2 sisteminde kenarlar çok önemli. Bu bölgelerde görev yapacak oyuncuların devamlılıkları olacak, uzun kulvarı sürekli gidip gelecekler ve ofansif girişimlerinin yanında mutlaka kanat savunucusu özelliğine sahip olmaları gerekiyor.
Ali Bilgin'in hücuma katkısı yeterli olmadığı gibi defansif yönü de çok zayıf. Düşük tempolu, 2-3 kişinin hiç savunma yapmadığı, genel pres rahatsızlığı olan takımda bugünkü yaşıyla
Roberto Carlos ne kadar iyi niyetli olursa olsun bu yükü taşıyamaz. Önemli oyunculardan yararlanmak için doğru teşhisler yapacaksın.
Transfer bitmeden Fenerbahçe'nin iyi bir sol dış orta sahaya ihtiyacı olduğunu söyledim. Bu tip oyuncu Roberto Carlos'u rahatlatıp ofansif bindirmelerini artırır, defansif yardımlarla da rakiplere bu bölgeyi kapatırdı. Cumartesi geceki 3'lü defans uygulamasında
Roberto Carlos'un kulvarını akılcı setlerle engelleyip aynı bölgeden akıllı ataklar yapan takımlar çok pozisyona girerler .
Yanlış sisteme, yavaş ve verimsiz futbola rağmen eğer Zico kenarda doğru hamleler yapsa Fenerbahçe, Rize'yi yenerdi. Devre arasında yapılacak tek şey vardı.
Ali Bilgin'i çıkarıp Semih'i Kezman'ın yanına monte ederek fizik açıdan iyi durumda olan Deivid'i sezon başında olduğu gibi sağ kulvara çekmek. Bu hamle 60'lı dakikalarda olsa bile işe yarardı.
Fenerbahçe ikinci yarıda gol için bastırırken Aurelio da hücuma ağırlık vermeye başladı. Rakibin ileriye çıkma teşebbüslerini akılcı müdahalelerle kesen isim Selçuk'tu. Zico, Selçuk'u çıkarınca Rize rahatlayıp orta sahada topa hakim olarak oyunu geniş alana yayabildi ve Fenerbahçe'nin hücum gücü iyice kısıtlandı.
HÜSRANLAR BİTMEZ Takımın gidişatı çok kötü. İstanbul Belediye, OFTAŞ ve Çaykur Rize gibi takımlara 7 puan kaybedildi. Daha da önemlisi futbol yok. Şampiyonlar Ligi trafiği başladıktan sonra Zico tarafından moralleri bozulan ve özgüvenlerini kaybeden yedeklerle Fenerbahçe'nin ligde daha çok hüsranlı sonuçlarla karşılaşacağı ortada.
Benim de hayranı olduğum dünyanın sayılı futbolcularından 'Beyaz Pele' lakaplı
Zico ne yazık ki dünyanın en yetersiz teknik adamlarından birtanesi. BİR PUAN BİLE ÖNEMLİ Yarın gece Şampiyonlar Ligi'nin ilk sınavına çıkılacak. Sezon başında da söyledim.
Fenerbahçe'nin eldeki kadrosu ve Zico'yla Avrupa'da başarılı olması mucizelere bağlı. Ama her zaman söylediğim bir şey daha var
"Futbolda çareler tükenmez." Anderlecht maçlarından önce bu görüşümü belirtip AZ Alkmaar'a son dakikada turu veren Fenerbahçe'nin Hollanda temsilcisinden daha zayıf bir takım olan Anderlecht karşısında
"Şansı var" dedim.
İtalyanlar çok ince hesap yaparlar. İstanbul'a büyük eksiklerle geliyorlar. Deplasmandaki ilk maçlarında ilk hedefleri bir puandır. Fenerbahçe, İtalyan modeli kontrollü, disiplinli, az hatalı bir futbol sergilerse, puan alma şansı var. Bir puan da çok çok önemli.
Yayın tarihi: 18 Eylül 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/18//haber,596F8BE61FDA48EC97A6BB24B52D366B.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.