"Bunlar mı muhalefet" diye acı acı güldü,
Bedri Baykam.. "O meşhur kongrede sabahın köründe Tüzük Darbesini hazırlayanlar mı, demokrat?.."
Dedikleri
Haluk Koç ve Şinasi Öktem!.. O zaman Deniz Baykal'ın emir kullarıydılar. Biri yardımcısı, biri de İstanbul İl Başkanı olarak.. Şimdi Baykal'a baş kaldırıyorlar, parti içi demokrasi adına..
Bedri Baykam CHP Başkanlığı'na aday olmuştu o kongrede.. Kazanma ihtimali çok düşüktü. Ama adaylara verilen konuşma hakkından yararlanıp, Deniz Baykal'ı eleştirmenin bile görev olduğunu düşünüyordu.
Deniz Baykal ona dahi tahammül edemedi. Kongre sabahı, millet uyurken hazırlanan bir tüzük değişikliğiyle Baykam'ın aday olması engellendi.
"İşte onlardı" dedi, Bedri.. "O tüzük darbesinin mimarları Koç ve Öktem'di."
"Peki" dedim,
"Bu Haluk Koç hareketinin bir sarı muhalefet olması ihtimali var mı?.. Yani muhalefeti bölmek, parçalamak, böylece Baykal'ın yeniden kazanmasını sağlamak için bir tezgâh?.." "Büyük ihtimaldir" dedi Bedri!..
Türkiye'de siyasal partiler, karizmatik liderlik üzerinden gelişirler. Oyu, partiden, ilkelerden çok liderler alır..
Şimdi Haluk Koç adını duyunca "Vay be" diyip sandığa koşacak, oy atacak bir kişi var mıdır, Türkiye'de..
Yıllardır CHP'nin de, CHP Meclis gurubunun da tepesinde.. Adını duyan olmuş mu?...
Yenile yenile başı dönen, ama asla yenmeyi düşünmeyen Deniz Baykal için her şey CHP Başkanlığı.. "Küçük olsun benim olsun" ilkesi.. Ana muhalefet liderliği ona yetiyor.. Mustafa Sarıgül'ün Allahın günü
"Biz CHP'ye başkan değil, Başbakan adayı arıyoruz" diye bas bas bağırması bundan..
Baykal şimdi Sarıgül'ü gene ihraç ediyor. Yargıdan döneceğini bile bile.. Çünkü onun için başarı, Sarıgül'ü kurultaya sokmamak. O zamana kadar dışarıda kalsın yeter. İçerdeki Haluk Koç'u nasılsa çözer. İşi bitirir. Hesap bu..
Bu hesap da tutacaktır. Bugüne dek hep tuttu.
Hemen tamamı Baykalcıların elinde, çoğu seçimden sonra iptal edilip genel merkezden atanmış illerden gelenlerle, başkasının Kurultay'ı kazanması zor.
O zaman?..
Deniz Baykal'dan da, muhalefetteyken bile oy yitirerek dünya siyasal tarihine geçen CHP'den artık hayır yok..
Bu parti yolu ile iktidar olmak, bu partiyle ılımlı İslam devletine gidişi önlemek, bu parti ile laik cumhuriyeti sahiplenmek mümkün değil. Bugün ülke siyasetinde, halkçı- demokrat, ilerici- gerici, sağcı- solcu, ayrımı yok..
Bugün ülkede, ayrılıkçı siyasetçileri bir yana bırakırsak, dinci- laik bölünmesi var..
Oy almanın yolunun dinde olduğunu gören, DP/ DYP ile MHP'nin de bu kozu seçimin hatta az öncesinden başlayarak oynamaya başladıklarına dikkat ederseniz, laik cephede Baykal ve CHP tek kalıyor..
Oysa her ikisi de umutsuz vaka..
Bugün seçim olsun, sandığa gitmem. CHP'den hiç umut yok. MHP, sadece beni değil tüm milleti yanılttı. Elim kırılır. Ötekiler tümden bitik..
O zaman?..
Durum açık..
Bu ülkenin laiklerinin, yani o yüzde 47'nin karşısında olanların, yeni bir siyasal oluşuma ihtiyaçları var!..
Cumhuriyet, tarihinin hiçbir döneminde, yeni bir partiye bu kadar ihtiyaç duymamıştı!.
Yayın tarihi: 2 Ekim 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/02//uluc.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.