Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim,
Yani gerçekten olacak şey değil.. O heykel orda nasıl hâlâ duruyor şaşıyorum kardeşim. Hangi heykelden bahsettiğimi anlamışsındır.
Kemer'de Çınarlı kavşağındaki "Aşk Yağmuru" heykeli. Hani çıplak bi adam çıplak bi kadını belinden kucaklayıp kaldırmış. Kadının orasından burasından da sular akıyor. Güya bu da yağmurmuş..
Rezalet!
O kucaklama figürü çok, çok bi tuhaf durum... Cumhurbaşkanımızın halkı kucaklamasından ziyade Maliye Bakanının vatandaşı kucaklamasına benziyor. Dolayısıyla Kemer esnafının heykele gösterdiği tepki haklı.. Hatta az bile. Sonra, işin içinde şeytanca düşünülmüş bi art niyet var.
Şöyle ki, şu günlerde bile Kemer her milletten turist dolu. Ve hababam, heykelin fotoğrafını çekiyorlar. Heykeldekiler de cılız mı cılız. Hani Afrika'da bi deri bi kemik insanlar vardır ya. Aynen öyle.
Şimdi şeytanlığa bak; yer Kemer. O heykeli oraya dikenler ne mesajı vermek istiyor.. "Ey yabancılar bakın, kemerleri sıkıla sıkıla Türk vatandaşları ne hale geldi!"
Yabancı turistlerin gözünde bi ülke bu kadar küçük düşürülebilir. Ayıp. İşte esas bu nedenle heykel derhal yerinden sökülmeli, başka bir yerde dikilmesini önlemek için de parçalanmalıdır diyorum Abuzittincim. Bu konuda AKP'liler ellerini çok çabuk tutmalıdır. Nitekim Anayasa konusunda da ellerini çabuk tutmalıdırlar ki işin iyice suyu çıkmasın.
Bence Sayın Başbakanın Anayasa taslağını tartışmaya açması çok yanlış karar.. Hele hele en sonunda vatandaşın oyuna sunması daha büyük yanlış. Daha doğrusu zaman kaybı. "Acelemiz var, işimiz çok" diyen Başbakanımızın kendisi değil mi?
Vatandaş Anayasa'dan ne anlar da oyuna sunuyorsun Abuzittincim.
Al Anayasa'yı çık Ankara'da Ulus Meydanı'na. "Ey vatandaş. Türkiye de devletin şekli nedir?" diye sor 100 kişiden 5'i Anayasa'nın 1. maddesini Anayasa'da yazıldığı gibi söyleyebilirse ben meydanı bi ucundan ötekine amuda kalkmış durumda geçmezsem neyim! (Bu iddia fazla oldu. 70 yaşında ne amuda kalkması?) Horoz gibi ötmezsem neyim!
Madem söz Anayasa'dan açıldı.. Başbakanımızın işi çok, vakti dar malum.
Bu durumda bazı bazı, camilerde namaza geç kalıyor. En son Sarayköy'de böyle oldu. O gecikince imamlar da ezanı geciktiriyor.. Sonra tatsız yazılar yazılıyor. "Başbakan yüzünden imam namazı geciktirdi.." filan diye.
Acaba diyorum yeni Anayasa'ya "Camilerde ezan Başbakan gelince okunur" diye bi madde konsa bu durum önlenemez mi?
Gerçi YÖK buna da karşı çıkar ya bırak onlar yerlerinde tepine dursun.
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.

Kardeşin Güneş.