Günümüz futbolu ve bizim genel görüntümüz hakkında gereken uyarıları her zaman yapıyoruz. Ama ne yazık ki fayda etmiyor. Dünyada zayıf takımlar da artık koşuyor, rakiplerini bozuyor ve kolay teslim olmuyor.
Oturmuş bir sistemimiz, kadro istikrarımız, oyuna istediğimiz gibi hükmedecek olgun kolektif yapımız yok. Ayrıca takım savunmamız da arızalarla dolu. Bu yüzden zayıfgüçlü ayrımı yapmadan her rakibe karşı iyi motive olmadan, savaşmadan, koşmadan neticeye gidemeyeceğimizi beyinlerimize yerleştirmemiz lazım.
2. GOLÜN İZAHI YOK Bütün bunların yanında teknik direktörün gereksiz macera arayışlarına girmeden taşları yerine doğru koyması lazım. Bosna maçı öncesi grupta büyük bir avantajımız vardı. Ama Bosna'da iki kere öne geçtiğimiz maçı kaybedip büyük avantajımızı yitirdik. Malta karşısındaki beraberlikle de işi iyice zora soktuk. Bosna ve Malta'dan 5 gol yememiz inanılır gibi değil. Bosna'da son dakikada kornerden yediğimiz hatalı gol günlerce tartışıldı. Malta da kornerden bize gol attı. Yediğimiz ikinci golün izahı mümkün değil.
Rakibin etkili sprinter bir santrforu var. Korner atıyoruz, sanki uzatma dakikaları gibi bütün takım karşı 18'in içine gidiyor. Ayhan ile Malta forveti santra çizgisinde başbaşalar. Ve bir uzun topla gol yiyoruz.
Bugün bana göre bizimle aynı seviyede ve daha da düşük takımlar dahil bizim kadar kolay pozisyon veren, kolay gol yiyen takım yok. ORTADA ÇELİŞKİ VAR Fatih Terim, Romanya karşısında gereksiz bir uygulama yaptı. Aurelio'nun cezası nedeniyle Malta maçı için düşündüğü bir orta saha yarattı: Hamit ve Emre. Her ikisinin de ön libero özellikleri yok. Rakip ataklarda yer seçemiyor, hamle zamanlamasını ayarlayamıyor, defans bloğuyla yakın bağlantıyı sağlayamıyorlar. Hamit'in alıştığı, iyi performans sergilediği iki yer var. Defans bloğunun ve orta sahanın sağı. Emre-Hamit ikilisiyle Romanya maçında büyük sıkıntılar yaşadık. Onlardan ne hücumda ne defansif olarak verim aldık.
Fatih Terim
"Nasıl olsa Malta ile oynuyoruz" diye aynı ikilide ısrar etti. O zaman neden Aurelio cezalıyken Malta kadrosuna Deniz ve Ayhan davet edildi. Tam bir çelişki. Üstelik Fatih Terim ön libero özelliklerinin ne olduğunu en iyi bilen teknik adamlardan biri. En önemli örnek UEFA Kupası şampiyonluğu dönemindeki Suat Kaya. Tugay gibi bir oyuncu, Suat'ın günümüz futbolunun ön liberodan beklediği özellliklerin tümünü sergilemesiyle yedek kaldı.
Tüm bunları düşününce Fatih Terim'i anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum. Rakip senden çok zayıf da olsa yalnız ofansif ağırlıklı futbolcularla hücum zenginliği sağlayamaz, savunma güvencesi de oluşturamazsınız.
Malta'da birinci devre boşa gitti. Temposuz bir baskı ile orta sahada rakip çıkarken top çalamadığımız için hep yerleşmiş savunmaya hücum etmek zorunda kaldık. Ayrıca bu rahatsızlıktan Malta da beklenenin üzerinde üzerimize geldi. Arda'nın sakatlanmasından sonra Ayhan'ın orta sahaya girmesiyle işler düzeldi. Ancak ilk devre sonuna kadar Hamit'in nerede oynadığını anlayamadım. Bir sol açık oldu, bir Emre ile Ayhan'ın arasına girdi. Bir türlü Sabri'nin önüne ulaşamadı. Ancak Sabri sakatlanıp çıktıktan sonra alıştığı bölgeye döndü.
MACARİSTAN'A DİKKAT Malta tipi sert pres yapan, çok koşan, iyi kapanan takımlar karşısında eğer erken neticeye gidemezseniz onların direncini artırır işi iyice zora sokarsınız. İkinci yarıda da skor avantajı bulamadığımız için bu tabloyu yaşadık. Yarın gece çok kritik bir maça çıkıyoruz. Macaristan yeni bir yapılanma içine girdi. İddialı Bosna'yı yendiler.
En önemlisi özel maçta da olsa İtalya gibi çok zor pozisyon veren bir takıma 3 gol atmaları üzerinde titizlikle durulması gereken bir konu. DENİZ BARIŞ OYNAMALI Şu anda moral bozukluğu içindeyiz. Soğukkanlı bir planprogram yapmayıp sadece yüksek motivasyonla kazanmayı hedeflersek büyük hayal kırıklığı yaşayabiliriz. Rakibin stresi yok, rahat oynayacaklar. Biz eğer oyun disiplininden kopup, riskli oynayıp orta sahada yeterli savunmayı yapamazsak büyük kaos yaşarız. Defans bloğumuzdaki fazlaca kişisel hataları da göz önüne alırsak orta sahanın ortası çok önemli.
Bana göre maça AurelioDeniz Barış ikilisiyle başlamak en doğru karar olur.
Yayın tarihi: 11 Eylül 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/11//haber,5B98B12D671B454EA36FA12674E521D9.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.