kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Eylül 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
NAZLI ILICAK

Teziç, Gül ile ne konuştu?

"Üniversitelerde başörtüsü serbest kalabilir" görüşünü yakın zamana kadar herkes savunuyordu. Sonra birdenbire, kasıtlı bir biçimde, tartışma, bilimsel temelden koparılarak sağırlar diyaloguna dönüştü.
Biri, "Bu Meclis yeni bir anayasa yapamaz" diyor; bir diğeri "Atatürk ilke ve inkılâpları metinden çıkarılıyor, eyvah" diye kıyamet koparıyor; bir başkası "Malezya ve İran gibi olmak üzereyiz" diye dövünüyor.
AK Parti karşıtı cephe içinde yer alanlar, gerçeklerin üzerini örtmek için de el ele vermiş durumda.
Meselâ, YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, "Bu Meclis anayasa yapamaz" diyenlere, neden, 1992'de, TÜSİAD'ın ısmarladığı anayasayı hazırlarken ifade ettiği görüşlerle cevap vermiyor? Bakın o tarihte, ne demiş: "1991 genel seçimleriyle oluşan TBMM, Kurucu Meclis sıfatıyla seçilmemiştir; olağan bir yasama meclisidir. Bununla birlikte, belli başlı siyasal partilerin yeni bir anayasa vaadiyle katıldıkları genel seçimler sonucu oluşan bu parlamento, yeni bir anayasa hazırlama konusunda genel oy desteğine sahiptir. Anayasa tarihimize baktığımızda da, cumhuriyetin ilanı gibi köklü bir siyasal değişikliği gerçekleştirmiş, daha sonra da 1924 Anayasası'nı hazırlayıp kabul etmiş 2. TBMM, olağan bir yasama meclisiydi. 1924 Teşkilâtı Esasiye Kanunu, bu meclisin Anayasa Komisyonu'nun girişimiyle bir tasarı halinde hazırlanmış, TBMM tarafından kabul görerek, halk oylamasına sunulmaksızın yürürlüğe girmiştir. Kısacası TBMM, Kurucu Meclis sıfatıyla seçilmiş olmadığı halde, yeni bir anayasa yapmaya yetkilidir."
TÜSİAD için anayasa taslağı hazırlayan çalışma grubu, Atatürk ilke ve inkılâplarını, milletvekili yemininden çıkarttığı gibi, cumhuriyetin temel niteliklerini sıralayan ikinci maddede de, söz konusu ilkelere yer vermemiştir.
Teziç'in taslağındaki 2'nci madde aynen şöyleydi: "Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına dayanan, milli, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir."
Ve milletvekili yemini: "Milletin kayıtsız şartsız egemenliğine, vatan ve milletin bölünmez bütünlüğüne, devletin bağımsızlığına ve laik cumhuriyete bağlı kalacağıma namusum ve şerefim üzerine ant içerim."
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, o tarihte sadece devletin şeklinin "cumhuriyet" olduğu hakkındaki hükmün değiştirilmezliğinin kabul edilmesini savunmuş, bunun haricinde, yetkiyi, "Egemenliğin sahibi millete bırakmak daha doğru olur" demişti. Atatürk ilkelerinin önemini kaybettiğini ise, zımnen şöyle ifade etmişti: "Tek parti döneminde devletin resmi ideolojisini oluşturan Kemalist ilkeler, ulusal devletin yapılanmasında ve ulusal birliğin sağlanmasında bir aşamayı simgelemektedir. Bu aşamadan sonra gerçekleşmesi gereken, liberal demokratik toplumların ilkeleri olan 'çoğulculuk, özgürlük ve eşitlik'tir."
Prof. Erdoğan Teziç ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bir araya geldiklerinde, acaba bunları da konuştular mı?