Zorunlu değil seçmeli

Din eğitimi, mutlaka seçmeli olmalı. Her ne kadar, "Zorunlu olan bu derslerde, çocuklar İslâm dinine göre eğitilmiyor; sadece Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi veriliyor" denilse de, tatbikatta, İslâm ağırlıklı ve uygulamalı bir eğitim söz konusu. Çocuklara namaz kılmak, abdest almak öğretiliyor; sureler ezberletiliyor.
"Bu kötü mü?" diyeceksiniz. Benim gibi düşünenler için iyi de, laikliğin ruhuna uymuyor. Eğer çok sıkı bir denetim yapılabilse, önerilen bir başka formül fayda sağlayabilir: Arzu eden, okul saatleri dışında seçmeli din dersine katılabilsin; burada, tıpkı İmam Hatipler'de olduğu gibi, Kur'an-ı Kerim, Arapça ve eski Türkçe dahil olmak üzere İslâmi bir eğitim verilsin. Zorunlu kısımda, sadece ve gerçekten, bütün dinler, peygamberler, İncil, Tevrat da dahil olmak üzere, kutsal kitapların tümü anlatılsın.
Bu çerçeveyi aşmamak kaydıyla, ancak Din Kültürü ve Ahlâk dersi zorunlu olarak kalabilir. Ama, en doğrusu, gene de, ister din eğitimi olsun, ister Din Kültürü ve Ahlâk dersi, her ikisi de isteğe bağlı olarak okutulmalıdır.
Zaten Din Kültürü ve Ahlâk dersinde aktarılan sınırlı bilgiler de pek fayda sağlamıyor. Esas üzerinde durulması gereken konu şu: Çocuklarına kapsamlı bir din eğitimi vermek isteyen ailelere, okul dışı saatlerde bu imkân tanınmalı. Ayrıca, Kur'an kurslarındaki yaş sınırlaması kaldırılmalı. Seçmeli din dersleri, sadece Sünnilerin değil, milyonlarca Alevi'nin de talebini karşılayacak şekilde organize edilmelidir.
Bu adımlar atılırken, AK Parti, zorunlu din dersinden vazgeçmek suretiyle, laiklik bağlamında samimiyetini de göstermiş olacaktır.