Sevgisizler mahallesi

"DP çevrelerinden" kiminle konuşsak görüyoruz ki "kimse kimseyi beğenmiyor." Herkes birbirinin "eksiğini, gediğini, yanlışını" sıralıyor. Dededen toruna bu mahallede olan (Demokrat Parti, Adalet Partisi, DYP ve DP) Mehmet Ali Bayar'a sorduk:
- Neden?

Bayar dedi ki:
- Sevgi eksikliği var. Herkes hesaplaşmanın, rövanş almanın peşinde.
- AKP böyle değil... Dayanışma, sevgi, hedef birliği AKP'de daha güçlü.
- Bizim kesimde ise kişisel çekişmeler partiyi yedi bitirdi.
- Parti yönetimine gelenler de herkesi kucaklayamadı. Erimeye göz yumdu.

Mehmet Ali Bayar "isteseydi" şimdi AK Parti'den Meclis'teydi. Veya "CHP milletvekiliydi." Ama o "kaleyi beklemeye devam etti."
Sorduk:
- Kale ne durumda?
Mehmet Ali Bayar:
- Parti hazin bir durumda.
- 1990'ların ortasından itibaren parti (DYP) halktan kopmaya başladı... Yanlışlıklar sürecine girildi.
- 2007'nin 22 Temmuz'unda baraj altına düşülmesi, görünen kazaydı.
- Parti, halkın partisi olmaktan uzaklaştı.
Bayar devam etti:
- DP tarzı siyasete Türkiye'nin en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde parti ortadan kayboldu.
- Parti içi demokrasi işlemedi. Parti önce tabanından, sonra da toplumdan koptu.
- DP halka dönerek kendini kurtarabilir.

Adımız kadar eminiz şimdi DP çevrelerinden pek çok "büyük isim (!)" tepki gösterecek. "Mehmet Ali Bayar da kim? O ne bilir" denilecek. "Seçimden önce de" bu sözleri çok duymuştuk.
"Aydın Menderes de kim? İlhan Kesici de kim? Mehmet Ali Bayar da kim? Ne bilir onlar" diyenleri çok görmüştük. Sonunda "çok bilenler partiyi bu hale getirdiler."
"Tasası da" bilmeyenlere (!) düştü.