11 cumhurbaşkanı tanıyan adam

Prof. Rıdvan Ege'nin odası "müze gibi." Kitaplar, resimler, uluslararası ödüller.
- Hocam kaç cumhurbaşkanı gördünüz?
- Hepsini de gördüm... 11 cumhurbaşkanı.

Atatürk, Denizli'ye gelmiş. Karşılayanların içinde, kızıl saçlı, 10 yaşındaki bir çocuk dikkatini çekmiş. Başını okşamış:
- Oğlum adın ne?
- Rıdvan.
- Baban kim?
- Denizli Halkevi Başkanı.
İsmet İnönü'yü ilk kez "lise öğrencisiyken" görmüş. İsmet Paşa'nın "Denizli Lisesi'ni ziyaretinde." Yıllar sonra Ankara'da "samimi olmuşlar."

Prof. Dr. Rıdvan Ege:
- İngiltere'den bir profesör gelmiş, Cumhurbaşkanı Bayar'ı ameliyat etmişti. Asistanlığını ben yaptım. Sonra 3 hafta, Çankaya Köşkü'nde hastanın başında bekledim.
- Cemal Gürsel'le tanışıklığınız?
- Sene 1949. Erzincan'da Dr. Üsteğmen'dim. Cemal Gürsel de Kolordu Komutanı... Zatürree oldu, penisilinle tedavi ettim.
- Cevdet Sunay?
- Her yıl sakatların rehabilitasyonu için kongre düzenlerdim. Beni hiç kırmadı, her kongremde konuşma yaptı.
Sıra Fahri Korutürk'te...
- Üniversitede Senato Üyesi idim... Yılda 1 kez "Doğu Anadolu ve Üniversite" konusunda sayın Korutürk'e brifing verirdim.
- Kenan Evren'le böyle bir çalışmanız oldu mu?
- Sakatlar konusuna sahip çıktı. Bana destek verdi.
Gelelim Turgut Özal'a...
- Eşi de kendisi de hangi etkinliğe davet ettiysem geldiler. Sayın Özal birkaç kez sakatlarla ilgili toplantıların açılış konuşmasını yaptı.

Ve Süleyman Demirel...
- O Afyon lisesindeydi, ben Denizli. Kardeşi ile aynı okuldaydık. O mühendisliği seçti, ben tıbbı. Demirel ile ilgili anım o kadar çok ki. Baba o. Kapısından kimseyi geri çevirmez.
- Ahmet Necdet Sezer?
- Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'ndan tanırım. Yemeğe de gelirdi. Özürlüler konusunda ne destek istediysem verdi.
- Abdullah Gül?
- Uzaktan tanırım. Resepsiyonlarda el sıkıştık... Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı daha çok tanıyorum.

- Hocam dün ile bugünü kıyaslar mısınız?
- Dün öğretmen yoldan geçerken, herkes ayağa kalkardı... Öğretmene saygı sonsuzdu.
- Hocam, Cumhuriyet'in geleceği?
- Atatürk Cumhuriyet'i öyle sağlam temellere oturttu ki, kimse tahrip edemez.