- Oruç açtıktan sonra nasıl bir yol izlenmeli. Ara mı verilmeli yoksa hemen ana yemeğe mi geçilmeli?
- Eskiden oruç açıldıktan sonra, namaza gidilirdi. Yakında cami yoksa, konaklar evlerine imam getirtir, çevredekileri de evlerine davet ederlerdi. Aradan geçen zamanda da dibe vuran kan şekeri normal seviyeye gelir, sofraya dönüldüğünde ise az miktar yemekle doyulurdu. Günümüzde top atılmasıyla birlikte insanlar yemeye saldırıyor, sonra da uyuyorlar.
- İftar sonrası eğlenceleri de vardı...
- Evet, İstanbul'da Direkler Arası'na gidilirdi. Orada kanto gösterileri, müzikal tiyatrolar olurdu. Şimdi "Eğlence," dediğinde insanlar ürküyor. Ramazan ibadetle geçermiş.... Hiç de öyle değil! İnsanlar orucunu bozduktan sonra gider, geç saate kadar eğlenir, sonra da uyuyup sahura kalkardı.
- Balığın iftar sofralarında neden yeri yok?
- Zamanında böyle bir rivayet çıkmış ama yanlış. Tam da balığın en verimli dönemi, ziyan olup gidiyor... Elimde 1906 yılına ait İstanbul Kadirhane Asitanesi'nde verilen bir iftar mönüsü var. O dönemde hem de tekkede uskumru ızgara, pisi balığı, kefal paşası, sardalye ve havyarla oruç açılıyormuş. Belki o dönem Arabistan'da balık yok diye yaygınlaşmamıştır ama sanki 'hurmalı frappuccino' var mıydı?
- Havyar da mı iftariyelikmiş?
- Evet, tıpkı pastırma, hurma gibi havyar da yenirmiş. Tabii bugünün sosyetesinin yediği gibi değil. Havyar eskiden bol bulunan ve ucuz yiyecekler arasındaymış çünkü.
Bugünkü Tüm Yazıları
'Önce namaz, sonra ana yemek'
Yayın tarihi: 23 Eylül 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/23/pz/haber,FC1D3029317C4B42A2C9656B8736D1ED.html
Tüm hakları saklıdır.