Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) faizi yarım puan düşürmesi ilk günden küresel piyasalarda ve Türkiye'de doping etkisi yarattı. Doğrusu yarım puanlık düşüşte biz bu kadar hızlı ve güçlü pozitif tepki beklemiyorduk. 16 Ağustos'ta Fed'in iskonto faizlerini düşürürken temel faizleri düşürebileceğinin işaretini vermesiyle piyasalarda toparlanma başlamıştı. Dünkü hareketlerle dünyada da Türkiye'de de neredeyse temmuzdaki bozulma öncesi duruma geri dönüldü. Dow Jones Endeksi 14 bine yaklaştı. İMKB de 56 bine doğru yollandı. Günlük getiri sıralamasında herhalde ilk sırada çıkacak. Dolar kurunun lira karşısındaki değeri ise 2002 yılı düzeyine geri döndü. Hazine faizi 2006 dalgalanması sonrasının en düşüğünde. İlk kez bileşik bazda yüzde 17'nin altına geriledi.
-
Tepki abartılı mı?- Bütün bu iyileşmeler Fed'in faiz düşürme kararı ardından tepkilerin abartılı mı, yoksa yeni bir durumla mı karşı karşıya olduğumuz sorusunu akla getiriyor.
Galiba yeni durumla ilgili şu ekleme yapılabilir. Fed hem temel faiz oranını hem de iskonto faizini yarım puan düşürürken
"Bugün atılan adım finans piyasalarından kaynaklanarak ekonominin genelinde oluşacak ters etkileri önlemek ve ılımlı büyümenin sürdürülmesini sağlamaya yöneliktir" dedi. Demek ki finans piyasasından kaynaklanacak yeni olumsuzlukları kıracak yeni adımlar atılabilir, yeni faiz indirimlerine kapı açık bırakılmış.
-
Güven mi sağlandı?- İndirimin boyutunun yarım puan olması ve finansal piyasa bozulması olması halinde yeni indirimlerin devreye girebileceğinin ipuçlarının verilmesi,
hedge fon batışlarını azaltabilir veya önleyebilir. Şirket zararlarını azaltabilir. Bu da piyasalara güvenin geri gelmesini teşvik edici bir gelişmedir. Güven kısmen geri gelmeye başladığına göre Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelere sermaye akışı yeniden hızlanmış da olabilir. Bu da yeni bir durumdur. Bunun böyle olduğunu anlamak için bir iki günün daha geçmesi gerekebilir.
-
Sorun çözüldü mü?- Ancak ilk günden verilen tepki aşırı da kaçmış olabilir. Fiyatların oturması için herhalde biraz zaman gerekiyor. Yarım puanlık faiz indiriminde bizim öngörümüz piyasaların düşe kalka seyrini devam ettireceği yönündeydi. Dünkü hareketler piyasaların 16 Ağustos'tan bu yana toparlanma döneminin doruk noktası gibi geldi bize. Yani piyasalar kalkış aşamasını yaşadı. Ama belli bir süre sonra düşme aşaması da gelecek. Çünkü
faizleri yarım puan indirmek, ortaya çıkan sorunu temelden çözmüyor. Sorunu hafifletiyor. ABD mortgage piyasasında borcunu geri ödeyemeyen yaklaşık 2 milyon insan sırf faizler yarım puan düştü diye ödeme kabiliyetine kavuşmuyor ki. Belki yükleri hafifliyor. Bu anlamda faizlerin düşürülmeye devam etmesi bir aşamada bu yükü iyice hafifletebilir ve bu sorunu çözebilir. Ancak o zaman da faiz indirimlerinin enflasyonist etkisi gündeme gelebilir, bu yolla beklentiler bozulabilir. Bir taraf düzeltilirken başka bir taraf yıkılmış olur.
-
İkisi de aynı görüşte- ABD Merkez Bankası ekonomide durgunluktan korkarak faizleri indirdi. Türkiye'de de Merkez Bankası aynı gerekçeyle faiz düşüşüne gitti. Faizlerin tartışmalı şekilde düşürüldüğü geçen haftaki Para Politikası Kurulu'nun özeti dün açıklandı. Dünya ekonomisinde durgunluk öngören ve ihracat artışının yavaşlayacağını, içeride de kamu harcamalarının azalmasından kaynaklanacak bir talep azalması bekleyen Merkez Bankası, "
orta vadede enflasyonda aşağı yönlü risklerin de mevcut olduğuna" dikkat çekti. Böylece Merkez Bankası
ilk defa belirlenmiş olan yüzde 4'lük hedefin orta vadede iç ve dış ekonomik durgunluktan dolayı aşağı yönde aşılabileceği riskinin bulunduğunu söylüyor.
Yani Fed de, TCMB de aynı şeyden korkuyor.
- Sonuç"Bütünü ile iyi ya da kötü olan yoktur" Sokrates
Yayın tarihi: 20 Eylül 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/20//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.