Mustafa Erdoğan'a madalya!..

Aspendos'ta nasıl göğsüm gururla kabarıyor!.. Nasıl tüylerim diken diken!.. Nasıl ellerim patlamış, alkışlamaktan.. Nasıl sesim kısılmış, "Bravo" diye haykırmaktan..
İki saatten beri süren muhteşem gösteri sona eriyor.. Aspendos tıklım tıklım dolu.. Yüzlerce otobüsle kaldıkları otellerden, tatil köylerinden gelen turistler de benim gibi ayakta.. Almanlar.. Ruslar.. İsveç, Norveçliler.. Fransız, İtalyan, İsviçre, Portekizliler.. İsrailliler.. Amerikalılar.. Aklınıza ne gelirse, binlerce kişi.. Aspendos sahnesinin yüzlerce yılın gerisinden gelen o tarihi duvarına, projeksiyon biniyor.. Dünyanın dört bir yanından gelen insanların hepsinin anladığı dilden Türkiye yazıyorlar.. Turkey.. Turquie.. Turkki.. Ve fon birden kıpkırmızı oluyor.. Üzerinde ay yıldızla dev al bayrağımız.
Nasıl gururlanmam!..
On seneye yaklaştı, Staras'ın Şişli'nin ara sokaklarındaki geniş salonunda, ilk adımları izlediğim.. Müzik de yoktu ortada.. Bir davul ritmi eşliğinde başlamıştı çalışmalar..
Elimde Lord of the Dance'ın kaseti kapı kapı dolaştığım günlerdi.. "İrlandalılar, üç çeşit danslarıyla dünyayı sarstılarsa, her yöresinde ayrı güzellik olan Anadolu'dan neler çıkmaz" diyerek.. Kimse inanmıyordu.. Ta ki, bir gün telefonda " Staras'a gel" sesini duyana dek..
Mydonose Showland, işe soyunmuştu. Genç patronlar Yalçın ve Güvenç.. Bir de çılgın delikanlı Mustafa Erdoğan.. 10 dakika baktım.. "Tamam bu iş" dedim ve çıktım..
Dansın Sultanları böyle doğdu.. Sonra ekonomik kriz.. Mydonose işten çekildi.
Mustafa, çılgın Mustafa "Devam" dedi..
Anadolu Ateşi, onun inadı ve inancıyla yürüdü..
Nasıl yürüdü?..
Bugün 2007 eylül.. Hâlâ yürüyor, içerde ve dışarıda.. Üstelik iki ekip var şimdi.. Bir ekip yetişemiyor çünkü..
1250'nci temsili yaptılar..
Beş kıtanın beşinde.. Türkiye'yi de katarsanız, 41 ülkede.. Tam 160 yabancı şehrin insanları Anadolu Ateşi'ni izlediler.. Anadolu'nun müziği.. Anadolu'nun dansları.. Ama Atatürk'ün 1934 Meclis Açış Nutkunda verdiği emre paralel.. Evrensel sanat kuralları içinde..
Çinden, Japonya'dan, Amerika, Fas'a.. Yeni Zelanda'ya.. Avrupa'nın hemen hepsinde..
Onları bugüne dek 8.5 milyon insan izledi.. Yurtdışındaki izleyici sayısı 4 milyon..
Hele bir Kahire vardı.. Ünlü Sfenks'in önünde toplanmış, 17 bin dünya seyircisi önündeki efsane gösteri.. 135 genç kız ve delikanlının el ele verdiği muhteşem Horon!.. Dünya medyasına, televizyonlarına, haber ve program olma sayısız..
Anadolu Ateşi, Aspendos'ta devam ediyor bir yandan.. Dünyanın dört bir yanından gelen turistlere..
Dünyanın dört bir yanında bu yıl için yapılan anlaşmalar da devam ediyor. Bu yıl Azerbaycan, İtalya, Suriye, Ukrayna, Hollanda, Macaristan, Almanya, Romanya, Belçika, İsviçre, Litvanya, Yunanistan, Çin, Mısır, Amerika, Fransa'ya gidilecek...
Yeni ülkelerle de görüşmeler sürüyor..
Dahası..
15 Ekim'de Aspendos'ta bir dünya prömiyerine hazırlanıyor, Mustafa Erdoğan.. Yeni gösteri.. Truva.. Troy.. Bir antik Anadolu efsanesi, dans tiyatrosu olarak sunulacak.. Gasparyan, Zamfir gibi dünya müzik devleri de çalacak Troy için..
Dahası..
14 yıldan beri yapılan, Türk sanatının ve turizminin doruk noktası Aspendos Opera ve Bale Festivali, gerek Turizm Bakanlığı, gerekse Antalya'nın ilgisizliği yüzünden bu yıl yapılamıyor ve bitiyordu. Mustafa Erdoğan "Olmaz" dedi.. Elini taşın altına soktu, bütün finansal sorumluluğu üstlendi ve 15. Aspendos Opera ve Bale Festivali yapıldı. Hem de Kirov Balesi'nin muhteşem temsiliyle..
Şimdi..
Yeni Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a ben teklif ediyorum.. Gerekçemi yukardan beri özetledim..
Mustafa Erdoğan'a Devlet Üstün Hizmet Madalyası verilmesini, Bakanlar Kurulu'na teklif etmeli..
Türkiye'nin adını, Türk'ün kültür ve sanatını, dünyaya böylesi tanıtan, sevdiren, alkışlatan biri, bu madalyayı tüm onuruyla hak etmiştir.
Mustafa Erdoğan, beş kıtada, onlarca ülke, yüzlerce kentte milyonlarca insana, bu ülkeyi, emsalsiz, benzersiz Anadolu'yu, efsaneleri, gelenekleri, görenekleri, folklorü, kültürü ile tanıtmıştır. Tanıtmaya devam etmektedir.
Ertuğrul Günay ne dediğimi anlayacak birikimde bir devlet ve politika adamıdır.
Yeni başladığı görevinde atacağı ilk adımın bu olması ona da gurur verecektir.
Teşekkürler Mustafa.. Gönülden sevgiler sana!..