'Çiftlerin sorunları aslında çok ciddi şeyler değil'

- Kişilik özellikleriniz birbirine benzer mi?
- Ü.A: Lutfi zekidir. Hayata bakışı çok sistemlidir, her şeyi sıraya koyar. İniş çıkışlardan, dalgalanmalardan hoşlanmaz. Çok güven veren bir beden dili vardır. Bulunduğumuz ortamda bana sarılır, elimi tutar. Güven duygusu verir. Onda en çok bunu seviyorum.

- Eşinizin bu kadar düzgün olmasından, her şeyi sıraya koymasından sıkıldığınız zamanlar olmuyor mu?
- Ü.A: Yaz tatillerinde kendisinden sıkıldığımı itiraf edebilirim. Güneşin altında saatlerce hiç kımıldamadan yatabiliyor. Benim hareketli tarafım buna çok kızıyor. Hayatı bir kitap gibi görürüm. İnsanların her biri bana göre bir kitaptır. Bazı kitapları ilk sayfasında anlar, kenara koyarsınız. Ama benim bütün hayatım çok uzun, derin okumak isteyeceğim insanları aramakla geçti. Hayatı derinden incelemek, izlemek, analiz etmek isterim. Lutfi hayatı tasnif eder. Benim kadar mesai harcamak istemez.
- L.A: Ülke inanılmaz pozitiftir. Olumsuzluklardan etkilenmez. Onları çok güzel tolere eder, o arada beni de tedavi eder! Sabah kalktığında bana bakarkenki gülüşünü çok severim.

- Yani birlikteliğinizde her şey çok mu mükemmel? Hiç birbirinize kızdığınız, birbirinizi eleştirdiğiniz zamanlar olmuyor mu?
- L.A: Sürekli eleştiririz birbirimizi. Ama kavga etmeyiz.
- Ü.A: Bana göre insanlar, mücadele etmedikleri için kavga ederler. Kimseyle kavga etmem ama çok iyi mücadele ederim. Sonunda istediğim şeyin olması için, elimden gelen her tür stratejiyi geliştiririm.

- "İstediğim şeyi mutlaka yaptırırım," diyorsunuz. O zaman son kararı neden hep eşinizin aldığını söylediniz biraz önce?
- Ü:A: Nihai noktada benim istediğime gelirler. Ama Lutfi onu hep kendi istediği olarak algılar. Konuyu o hale getiririm.
- L.A: 'Çiftlerin sorunları' diye konuşulan şeyler, hiç de ciddi sorunlar değildir. Bir evde ne sorun olabilir ki? Ben şuraya gitmek istiyorum, o istemiyor, ben evde oturmak istiyorum, o gezmeyi seviyor falan filan... Bunlar sorun olur mu hayatta?