Sanat için kafaya sıkanlar!
Kadir İnanır sanat için soyunur mu? Delikanlı diziler ne kadar delikanlı? Oktay Kaynarca nasıl yaşlanacak? Ve sanat için solucan yiyen güzel, akşama size börek yemeye geleceğiz.....
Efendim, oyunculuk icabı solucan yiyemeyeceğim için, pek istediğim bu mesleği icra edemiyorum. Evet, Fadik Sevin Atasoy'un cüretkâr sevişme sahnelerinden sonra yaptığı açıklamaya gönderme yapıyorum. Oyunculuk adına, o kutsal mertebe uğruna, solucan bile yiyebileceğini açıklamış. Bu nedir arkadaşım? Solucan mı yenirmiş oyunculuk için? Bir zamanlar Ziyaretçiler diye bir dizi vardı, orada acayip böcekler, fareler falan yiyordu uzaylılar; ben o yedikleri şeylerin jelibon olduğunu düşünerek avutuyordum kendimi, yine de midem kalkıyordu. Teknoloji bunca ilerlemişken, oyuncular niye solucan yesin ki? Yoksa hakikaten elin Amerikalı oyuncuları o fareleri yutuyor muydu? Neyse, şimdi yazıyı kahvaltıda falan okuyanlardan yedik küfrü zaten, daha fazla uzatmayayım... Aslına bakarsanız, memleketimizde her sevişme sahneli film sonrasında, filmin hanım oyuncusu çıkıp öyle fedakâr oyuncu açıklamaları yapıyor ve 'sanat için soyunuyorum' mesajları veriyor ya, işte bu memleket bundan ilerleyemiyor. Kendimi bildim bileli 'sanat için soyunma' tartışmasını aşamadık biz...
SİLİKONLİ LAFLAR
Bu konularda en takdir ettiğim kimse ise Kadir İnanır'dır. Adama, "Oyunculuk adına eşcinsel bir karakteri oynar mısınız?" diye sordular, sorduklarına pişman oldular. "Höt!" dedi. Kadir Abi, oyunculuk çizgisini kalın bir şekilde çizmiş, hep o çizgi üzerinde yürüyor. Seneler geçiyor, Kadir Abi'nin rol düzeneği geçmiyor. Antidiyalektik bir hali var. Sürekli bir 'ağır abi' hali, artık günlük yaşamına da hâkim olmuş, ne zaman ekrandan görünse, "Kafana sıkarım lan senin!" der gibi bakıyor, arka odaya kaçıyorum. Sanki biliyormuş da üstüme geliyormuş gibi, Kadir Abi şu sıralar sürekli ekrandan çirkin çirkin beni süzüyor, televizyonu açamıyorum; mafyatik âlemimize methiye düzen dizilerimizden en yenisi Kuzey Rüzgarı'nın fragmanı döndükçe, 'plastik dünyanın naylon delikanlıları' gibisinden silikonlu laflar eşliğinde, açık pencereden sakin dünyama giren bir rüzgâr etkisiyle irkiliyorum. (Sanatsal bir anlatım oldu, dikkatinizi çekerim; sanat için soyunabilirim de...) İşte efendim, Kuzey Rüzgarı gibi afili bir isimle vizyona giren bu dizinin bir diğer baş karakteri, dizideki ismi 'Poyraz' olan Oktay Kaynarca. Bu arkadaşımıza da Kurtlar Vadisi ruh hali bir yapıştı ki, sormayın, başka bir hale giremiyor. O da, Allah ömür verirse, gözümüzün önünde Kadir İnanır gibi, Süleyman Çakır, Poyraz, Şahin Bey, Yıkılmaz Ağa gibi türlü sert karakterler canlandıra canlandıra yaşlanacak. Ve biz onun bir zamanlar 'sabah şekeri' olduğunu hep bileceğiz, kaderin acı cilvelerine içimizden sırıtacağız, hayat böyle geçecek...
DELİKANLILIK İDEALLEŞTİRİLİYOR
Diğer taraftan efendim, toplumumuzda bu mafyoz dizilere ve karakterlere dair bir 'porno tutkusu' oluştuğunu söylemek mümkündür. Genç kardeşlerimiz sokaklarda, bu cehennem sıcaklarında, dizilerde gördükleri abileri gibi ceket giyerek, saçma bakışlar ve racon elektriğiyle etrafta dolanmakta ve biz normal insanları korkutmaktadır. Hayır mevzu o değil, durup durup birbirinin kafasına sıkan bir toplum olduk. Genç arkadaşlar, sokakları atış poligonuna çevirdi ve biz, çarşıda pazarda mermilerin arasından domates seçmeye çalışan bir toplum haline geldik. Sonra, bu diziler çok sıkıcı gelmiyor mu artık size. Hep bir 'naylon' racon, sürekli kutsanıyor; göklere çıkarılan bir 'delikanlılık' kategorisi, idealleştiriliyor... Gerçek hayatta görüyoruz işte o 'delikanlı'ları. Her çetede bin türlü pislik, kadın satıyorlar, uyuşturucu satıyorlar, hırsızlık yapıyorlar, almışlar aralarına devlet görevlilerini de, rahat rahat işlerini görüyorlar, altlarında tank gibi ciplerle etrafta fink atıyorlar... E, arkanda devlet, mis gibi yaslanmışsın, sonra da racon kesiyorsun. Sonra da bu tırnak arası delikanlılığın dizilerini yapıp gökten reklam indiriyorlar işte... Kadir Abi, Oktay kardeş, bir kere de sanat için soyunmayı denesenize...
Yayın tarihi: 15 Eylül 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/15/ct/haber,24A21C735B114C2F865B27D1B6658E39.html
Tüm hakları saklıdır.