Şakir Süter'i kaybettik. Dürüst, ahlâklı, adil, dost, mert bir insandı. Bugün medya dünyasında herhangi bir kişi için, bu özellikleri sıralamak kolay değil. Çoğumuz, girdiği ortama uyan, nabza göre şerbet veren bukalemunlar olmuşuz. Karşı fikre hürmet etmeyi ise çoktan unutmuşuz.
Süter, kendisi gibi düşünmeyenleri de anlamaya, adil ve dengeli davranmaya çalışan değerli bir basın mensubuydu. Tercüman'dan gelen dostluğumuzu sık görüşmesek dahi, hep koruduk. Karşılaşınca, kendimi ona çok yakın hissederdim. Taha Akyol, Rauf Tamer, Yavuz Donat, Güneri Civaoğlu ve Şakir Süter... Hep birlikte, mesleğe ilk adımları attık. Tercüman'da isimlerimiz yavaş yavaş kamuoyuna mal olmaya başladı. Şimdi yollar ayrıldı ama, yüreğimde her birinin ayrı yeri var.
Şakir Süter, bizleri terk ederken, gönül galerimin önemli taşlarından biri eksildi. Onu, rahmetli Saadettin Çulcu'nun, rahmetli İsmail Sivri'nin ve daima eksikliğini hissettiğim Kemal Ilıcak'ın yanına uğurluyoruz, Yahya Kemal Beyatlı'nın mısralarıyla ve dualarımızla:
"Artık demir almak günü gelmişse zamandan / Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan / Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol / Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol / Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu. / Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu..." Allah'tan Şakir Süter'e rahmet, ailesi ve dostlarına, hepimize sabır diliyorum.
Yayın tarihi: 29 Ağustos 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/29//haber,239A3164C70D4FEBA325169750A9C55D.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.