"Özde" laik, "sözde" demokrat

"Sözde" kelimesini uluslararası ilişkilerde sık sık kullanırız: "Sözde Ermeni Soykırımı Tasarısı Temsilciler Meclisi gündeminde", "Sözde Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı'na Türk Dışişleri cevap verdi..." vs...
Oysa, "sözde" Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Dışişleri Bakanı, Avrupa Birliği'ne göre Kıbrıs'ın gerçek temsilcisi. Biz "sözde" diyoruz ama "Ermeni soykırımı" iddiaları çok sayıda Avrupa ülkesinin parlamentosu tarafından kabul gördü. İşte şimdi de, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Yahudi gruplarından ikisi, (American Jewish Committee ve AntiDefamation League) 1915 Ermeni olaylarını soykırım olarak tanıyacağını açıkladı.
Son olarak "sözde" kelimesi iç politikada, Org. Yaşar Büyükanıt sayesinde moda deyimler arasına girdi. O gün bugün Abdullah Gül, "sözde" değil "özde" laikliğe inandığını kabul ettirmeye çalışıyor.
Zaten demokratik bir ülkede "söze" yani "beyana" bakarlar. Ama maalesef, "Niyet okuma" bizde yaygın bir uygulama; bunun da sebebi, herhalde "özde değil sözde" demokrat olmamız.
Gül'ün icraatını izleyeceklerini belirtiyorlar. Ben şimdiden söyleyeyim: Gül ağzı ile kuş tutsa, bazı çevrelerle gene ters düşecektir. Çünkü ister istemez kendi dünya görüşüne göre hareket edecektir.
Ufak bir örnek: Meselâ Gül, meslek liselerinin önünü tıkayan katsayı engelinin aşılması adımlarına köstek olabilir mi? Olmayacağı için, "özde" laikler (!) tarafından hemen damgalanacaktır.
Gergin günleri geride bıraktığımızı söyleyemeyiz.