22 Temmuz seçimlerinin ardından bir ay geçmesine rağmen yeni hükümet henüz ortada yok. Varsa yoksa Cumhurbaşkanı seçimi gündemin ilk maddesi. Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olacak mı olmayacak mı? Son dakika bir değişiklik olacak mı olmayacak mı diye kafalar karışırken Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu yapıldı ve
Abdullah Gül 341 oy aldı. Bir aksilik olmaz ise 28 Ağustos'ta resmen Cumhurbaşkanı makamına oturması hemen hemen kesin gibi gözüküyor.
Diğer taraftan ABD'de konut kredilerinin geri dönüşü ile baş gösteren olumsuz gelişmelerden etkilenen gelişmekte olan ülkelerin başında Türkiye geliyor. Mali piyasalarımızda kendisini geçen hafta iyiden iyiye hissettiren bu olumsuz gelişmeler karşısında borsada taban, döviz ve faiz cephesinde ise tırmanış oldu. Buna içeride yaşanan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tedirginliği eklendiğinde az da olsa yatırımcıların geçici bir panik havası yaşaması ister istemez ilgiyi ekonomiye çevirmek gerekiyor.
Oysa henüz ortada yeni hükümet yok. İstifa etmiş hükümet ise mevcut ekonomi bakanları tekrar görev alıp almayacakları netleşmediği için sorumluluk almamayı tercih ettikleri izlenimini uyandırıyor.
Siyasi otoritenin şu andaki ekonomi yönetimi beklemeye girerken bürokrasi ise vitesi boşa almış bekliyor. Anlayacağınız ekonomideki yapısal reformlar ve alınması gereken tedbirler konusunda elini kıpırdatan yok. Ancak kime sorarsan herşey kontrol altında. Oysa her şey Allah'a emanet durumda.
Başbakan Erdoğan da aynı endişeleri paylaşmış olacak ki iki gün önce
Devlet Bakanı Ali Babacan ile Merkez Bankası Başkanı ve Hazine Müsteşarı ile kendi evinde bir değerlendirme toplantısı yapma ihtiyacını hissetti.
Yumuşak karın Başbakan Erdoğan büyük bir çoğunlukla yeniden iktidar oldu. Erdoğan ve AK Parti'yi bu başarıya taşıyan en önemli neden, bence
AK Parti'nin geçmiş dönem iktidarının başarısı ve bu dönem uygulamaya sokacağı yeni projeleri oldu.
Erdoğan'ın eksileri yok mu? Elbette var. Ancak uygulamalarına ve projelerine alternatif olabilecek başka proje ortaya koyan başka bir siyasi parti ve liderin de çıkmadığını söylemek, sanırım yerinde bir değerlendirme olur. Bütün bunlara rağmen
Başbakan Erdoğan'ın başarısının önünde en büyük engel patır patır dökülen bürokrasidir.
59. Erdoğan Hükümeti'nde, tüm bürokraside olduğu gibi, ekonomi bürokrasisinde de önemli kadroları işgal eden üst düzey bürokratların büyük bir kısmı
Erdoğan'ın hızına ayak uyduramadı. Ayrıca, bulundukları makamı dolduracak donanıma sahip olmayanların sayısı da az değil. Sebebine gelince;
liyakatlı bürokrat yerine
'bizden olsun ne olursa olsun' düşüncesi.
Seçim gecesi Başbakan Erdoğan'ın toplumun tüm kesimlerini kucaklayacakları yöndeki açıklamasının, ileriye yönelik liyakatlı bürokratlarla çalışma sinyali de, bu anlamda hayata geçirilse sanırım bundan en çok Erdoğan ve AK Parti iktidarı yarar görür.
Yayın tarihi: 22 Ağustos 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/22//ayaydin.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.