22 Temmuz seçimleri konusunda çok şey yazıldı ve söylendi.
AK Parti'nin seçim başarısını belirleyen faktörler konusunda farklı düşünceler ileri sürüldü . AK Parti'nin seçim zaferini cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik parlamento dışı etkilere (Genelkurmay açıklaması, Anayasa Mahkemesi kararı) bağlayanlar da oldu. Ben bu konudaki görüşümü seçimlerin hemen arkasından yazdığım yazılarla dile getirdim. Bana göre AK Parti'nin seçim zaferini belirleyen iki faktör söz konusudur. Bunlardan biri,
AK Parti'nin geçmiş dönem icraatları (belediyeler dahil), diğeri
Recep Tayyip Erdoğan'ın tartışmasız liderlik kapasitesi. Bununla birlikte, seçimin çok bazda analiz edilmeyen bir başka çarpıcı yönüne dikkat çekmek istiyorum. O da AK Parti'nin Doğu ve Güneydoğu'daki başarısı.
AK Parti Doğu ve Güneydoğu'da hemen hemen her ilde çarpıcı oy patlamaları elde etti . DTP çizgisinin bölgedeki politik hegemonyasına bir anlamda son verdi. Bunu neye bağlamak gerekir?
DTP çizgisinin, uzun vadede bölgede politik geleceği zayıflamıştır. Çünkü her şeyden önce DTP çizgisi bölge halkının gerçek realitelerinden uzaklaşmış ve bölge insanına yabancılaşmıştır. Bölge insanının inanç eksenli muhafazakâr yapısına, artık
'huzur ve geçim' isteyen gerçek taleplerine kulaklarını kapatmıştır. Bağımsız bir çizgi izleyememekte ve illegal örgütlerin politik vesayeti altında hareket eder duruma gelmiştir. Buna karşın
AK Parti bir yandan bölge insanının kültür ve inanç değerlerine saygılı bir üslup kullanmakta, diğer taraftan ihtiyaç ve insanca yaşama taleplerine karşılık vermeye gayret sarfetmektedir.
AK Parti, bölgede zaten geleneksel olarak güçlü olan
'dindar' sivil oluşumların da (tarikat, cemaat ve çeşitli sivil hareketler) desteğini temin etmiştir. Bölgede dini oluşumları ve dini gruplar ile benzeri hareketlerden daha güçlü bir kitle desteğine sahip olduklarının çarpıcı bir örneğini
'Mustazaflar Derneği' nin bölgede düzenlediği peygamberlere saygı mitinglerinde açıkça görmüştük. Sessiz sedasız düzenlenen bu mitinglerde toplanan kalabalık, bölgedeki
DTP' li belediyelerin bütün güçleri ile destekledikleri
'nevruz' kutlamalarındaki kalabalığı kat kat aşmıştı.
Buna mukabil Hizbullah geleneğinin sivilleşmiş versiyonu olan "
Murtazeda Der " bölge halkının gerçek kimliğine uygun bir tarzda '
peygambere saygıyı' öne çıkarmış, bölge halkı 100 binlik mitinglerle bu çizgiye desteğini ifade etmiştir. Bu mitinglerin düzenlendiği Diyarbakır, Mardin, Urfa, Batman, Bingöl ve Ağrı gibi yerlerdeki
AK Parti'nin çarpıcı oy patlamalarını bu gerçeğin ışığında yorumlamakta fayda vardır . AK Parti bu duyarlılığa sahip çıkmış, bunun üstüne bölgede bugüne kadar özellikle köylerde gerçekleştirdiği '
KÖYDES' projelerini de eklediğinde bölgedeki seçim zaferine ulaşması zor olmamıştır.
AK Parti böylece tavandan değil ama tabandan bir kitle desteğine sahip olduğunu ortaya koymuştur . Bu sonucun Türk siyasetinde çarpıcı sonuçları olacaktır. AK Parti, bölücü terörün ortaya çıktığı tarihten bugüne kadar ilk defa olarak Türkiye'nin her tarafında eşit düzeyde politik güce sahip olan ilk parti olmuştur. Bu durum AK Parti için de Türkiye için de büyük bir şans ve fırsata dönüşebilir. Eğer bölge sorunlarının gerçek çözümü için ayrılık ve bölünme değil, birlik, beraberlik ve kültürel değerlere saygı ve ekonomik anlamda insanca bir hayat çözüm olacaksa bunu ancak ve ancak ülkenin her tarafında politika yapabilen misakı milli sınırları içindeki her bölgeden vatandaşlarımızdan destek ve teveccüh gören bir siyasal oluşum sağlayabilir.
Ülkenin tümünde eşit seçmen desteğini kazanmış olan AK Parti, ülkede sorunların çözümünü mümkün kılacak politik, ekonomik ve sosyal entegrasyonu (bütünleşmeyi) sağlayabilecek parti olmaya aday gözüküyor. Umarız bu şansı akıllıca ve toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak, ülke içindeki hassasiyetleri göz önüne alacak bir yaklaşım çerçevesinde hayata geçirmeye muvaffak olabilirler. Bundan da sadece AK Parti değil, ülkemiz kazançlı çıkacaktır.
Yayın tarihi: 14 Ağustos 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/14//haber,6E498913A31A42C7B6D2E52535D09204.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.