Türkiye'de kavramlar birbirine karıştı, ben de anlamakta güçlük çekiyorum . Pazartesi
TİM Olağan Genel Kurulu yapıldı Sn. Oğuz Satıcı ve Sn. Kürşad Tüzmen ihracatta çok başarılı olduklarını, ihracatta 2002'deki 36 milyar dolardan bugün 96 milyar dolar seviyesine geldiklerini gündeme getirip 2023 hedeflerinin 500 milyar dolar olduğunu belirttiler ve
sözde başarıl ı Sn. Bakanın görevde kalmasını istediler.
Dilekler bölümünde Uludağ İhracatçı Birlikleri'nden Yönetim Kurulu Üyesi
Sn. Özkan Kamiloğlu söz aldı ve çok veciz bir konuşma yaptı. Herkesin dikkatinden kaçan bir iki noktaya temas etti.
"2002'deki dolar/Euro paritesi ile bugünkü dolar/Euro paritesini gündeme getirerek ihracatımızın yarısının Euro bölgesine yapıldığını, dolayısıyla dahilde işleme ve ithalata dayalı ihracatla ulaşılan bugünkü 96 milyar dolardan ise 2002'nin 36 milyar dolarlık ihracatının çok daha omurgalı olduğunu bunu hiç kimsenin gözden kaçırmaması gerektiğini" haklı olarak ifade etti.
Kamiloğlu şunu demek istiyordu. İhracat 36 milyar dolar iken Euro/dolar paritesi 0.90 idi, bugün parite 1.37 seviyesinde. Bunun başarı diye lanse edilmesi yanlıştır.
Ayrıca Sn. Kamiloğlu
"Bu başarının ortaya konan ve takip edilen ciddi bir dış ticaret ve ihracat politikasının iddia edildiği gibi bir şova dönüşen projeler veya benzeri ifade edilen stratejilerin değil ihracatçının kendi özveri ve gayretinin bir sonucu olduğunu, 500 milyar dolarlık hedefe gelince Sn. Tüzmen'in etrafındaki sınırlı sayıdaki kimseyle Everest'e tırmanabilmek için teknik teçhizatlarının hazır gibi göründüğünü, ama
gerçek ihracatçının ayağında naylon ayakkabı ile Everest'e tırmanmak gibi bir lüksünün olmadığını, dolayısıyla kendilerinin böyle bir tırmanmaya imkânlarının olmadığını söyleyerek
'size uğurlar olsun yolunuz açık olsun' bizim mecalimiz yok kolay gelsin" dedi
. Özkan Kamiloğlu' nun bu sözlerinin salonu dolduran ihracatçılar tarafından ayakta alkışlanması, ihracatın patronlarının ne kadar başarılı !.. olduğunu ortaya koyuyordu.
Aslında Sn
. Kamiloğlu öz ve veciz bir şekilde çok şeyi
Bakan Babacan'ın önünde tüm TİM üyesi ihracatçılara ve
Bakan Tüzmen'e çok zarif bir şekilde ifade etti. Bunun üzerine söylenebilecek fazla bir şey yok.
Bunlar mı başarı? Şimdi TİM Başkanı Satıcı'nın, "Biz takımımızın liderinden memnunuz ve tekrar Bakan istiyoruz" ifadesinin neye dayandığını anlamaya çalışıyorum . Düşünüyorum ve aklımda birçok şey uçuşuyor
, akaryakıt, Irak,
Somo, EGS,
Akaryakıt Komisyonu raporları, BDDK raporları,
Eximbank dosyaları, eski Gümrük Müsteşarı
Mehmet Şahin'in kapatılmaya çalışılan yolsuzluk iddiaları dosyası, Gebze solvent dosyaları,
Mısır'da serbest bölgede Oğuz Satıcı'nın aldığı arazinin, devletin organizasyonu ve birliklerin parası ile ihracatçılarımıza pazarlanması hepsini yazmaya sütunum yetmeyecek.
Bunlarda mutlak başarılı olduğu kesin . Ben şimdi soruyorum,
Oğuz Satıcı bunlardan hangisini gündeme getirdi ve hangisini
Başbakan Erdoğan'a hatırlatarak "Bu kritik tartışmalı süreçte bakanımızı istiyoruz" dedi.
Ya da daha farklı bir yaklaşımla kabinedeki birçok bakan neden bu kadar basit ve herkesin tebessümle baktığı şekli ile yere düşen yapraktan umut bekler oldu
. Başarı, ihracatçının başarısıdır ve Türkiye'nin buna gerçekten ihtiyacı vardır . Başarı hükümetin ortaya koyduğu güven ve istikrar ortamının getirdiği başarıdır. Hiç kimse bunu inkâr edemez ve kimsenin bu tür trendlerin arkasına sığınıp benim demeye hakkı yok.
Başbakan Erdoğan'ın tüm bunları dikkate alıp başarının ne olduğunu ve nasıl olduğunu bildiğine inanıyorum . Tüm bu sütüna sığmayan olumsuzlukları göz ardı edip ya da sorumluluğunu üstlenip
yüzde 47 oy veren kesimin mesajını doğru algılayıp doğru değerlendireceğine inanıyorum,
kamuoyu da bu yönde yetki verdi ve sonucunu bekliyor.
Yayın tarihi: 3 Ağustos 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/03//haber,8CE6A0E376E24EF1AA966C7992ABAD3A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.