kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Ağustos 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MAHMUT ÖVÜR

Sarıgül, 'meydan okudu'

CHP'de ve sosyal demokrat solda arayışlar sürüyor.
Ama henüz işin başındalar ve bir ortak nokta yakalanmış değil. Böyle giderse de yakalanacak gibi görünmüyor. Çünkü merkez sağ gibi merkez sol da kırk parçalı.
Bu parçalardan bir bütün çıkar mı, çıkmaz mı?
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Divan Oteli toplantısı bir bakıma bu soruya bir cevap niteliğinde.
O toplantı CHP dışı solun tümünü kapsamasa da Hikmet Çetin,
Celal Doğan, Mehmet Moğultay, Hasan Aydın ve Mustafa Sarıgül gibi önemli aktörleri bir araya getirmişti.
Peki ne oldu?
Uzun tartışmaların yapıldığı toplantıda iki temel soru vardı.
"Sosyal demokratlar CHP içinde mi bir araya gelmeli, yoksa yeni bir parti mi kurmalı?"
Bu konuda en net konuşan Mehmet Moğultay oldu:
"Baykal orada durduğu sürece CHP'de bir şey yapılamaz. Koltuğa yapışmış bırakmıyor. Bunun için yeni bir sosyal demokrat partiye ihtiyaç var."
Toplantının en kritik konusu ise katılımcılardan birinin Sarıgül'ün "dini söylemlere" ağırlık vermesini eleştirmesiydi.
Sol siyasetçiler arasında sık konuşulan bu konu ilk kez Mustafa Sarıgül'ün bulunduğu bir toplantıda dile getiriliyordu.
Sarıgül'ün cevabı bir hayli sert oldu:
"Ben halkın değerleriyle barışığım. Sosyal demokratlar uzun yıllardır bunu yapmadığı için iktidar olamadı."
Toplantı bir anda gerilir gibi olsa da Celal Doğan'ın, evrensel sosyal demokrat değerlerle yerel değerlerin buluşması gerektiğine dikkat çeken konuşmasıyla yumuşadı. Bu noktada konu yeniden "Hangi parti " tartışmasına döndü. O konuya da son noktayı Mustafa Sarıgül koydu:
"Benim dışımda bir formül düşünüyorsanız ben yokum. Ben halkın olduğu yerdeyim. Yeni bir partiye de gerek yok. CHP çok önemli bir markadır. Türkiye'nin kurucusudur. Biz CHP'yi işgalden kurtaracağız. İlk adımı da 9 Eylül'de atacağız."
Bu konuşma da soğuk duş etkisi yarattı.
Ve derin bir sessizlik yaşandı.
Toplantıya katılanlar otelden ayrılırken, kafalarında tek bir soru vardı;
Acaba bu çıkış, yeni bir kopuşun işareti mi?