Klasik merkez sağda bundan sonra neler olacak?
Doğrusu bu sorunun tek bir cevabı yok. İnanılmaz bir karışıklık ve kargaşa sürüyor. Bu kargaşanın en yoğun yaşandığı yer ise Demokrat Parti.
DP yüzde 5.5 civarında oy almasına rağmen bir büyük hareketin temsilcisi olduğu için
"post kavgası" bitecek gibi görünmüyor. .
Birçok kişi, birçok grup partiyi ele geçirmek için mücadele ediyor.
Kimler yok ki...
En başta da
Mehmet Ağar adı geçiyor. Çünkü istifa dilekçesini vermediği ortaya çıkan
Ağar'ın geri dönüşünden söz ediliyor.
Onu diğerleri izliyor.
Seçim sürecinde
Ağar'la arası açılan teşkilat başkanı
Mümtaz Yavuz, ATO Başkanı
Sinan Aygün'ü partinin başına getirmek için yoğun çaba harcıyor.
İstanbul 3. Bölge'den milletvekili adayı olan gazeteci yazar
Nevval Sevindi de
"Yenilikçiler" ismiyle liderliğe soyundu.
Tansu Çiller'den sonra ikinci kadın gelen başkan olmak için çalışmalara başladı bile.
Aralarında
Ağar'ın eski danışmanlarının da bulunduğu bir grup, Ankara İl Başkanı
Bülent Kuşoğlu'nu partinin başına getirmek için çalışıyor.
DP'nin geleceğiyle ilgilenen sadece bunlar değil.
Aydın Menderes,
Mehmet Ali Bayar gibi deneyimli isimler de süreci yakından izliyor. Bu anlamda kulağı partiye endeksli bir başka isim de eski başbakanlardan
Tansu Çiller ... Gerçi partide
"gençlerin önü açılmalı" diyerek kendini öne çıkarmadı ama ilgisini de eksik etmiyor.
DP ile ilgilenen bir başka çevre de Turkuaz Hareketi.
Hareketin içinde yer alan eski DYP'liler
"sessiz" bir yoklama yaptırarak,
"Acaba Ali Müfit Gürtuna olamaz mı?" sorusunun cevabını arıyorlar.
Tüm bu hareketlerin nasıl bir yol haritası izleyeceği önümüzdeki günlerde daha da netleşecek.
Çünkü parti içindeki huzursuzluk artık dizginlenemeyecek noktaya geldi. Bu açıdan en anlamlı çıkışı, bir süre önce Bursa'da bir araya gelen 28 il başkanının yetki verdiği 7 il başkanın yapacağı bekleniyor. Onların başlattığı hareket taşları yerinden oynatacak gibi görünüyor.
Bu sürecin nasıl şekilleneceği ise pazartesi günü yani yarın Ankara'da yapılacak parti il başkanları toplantısında ortaya çıkacak.
Denilenlere göre bu toplantıda eğer Genel İdare Kurulu
"Organ seçimli olağanüstü kongre" kararı alırsa sorun yok.
Ama almazsa bu durumda il başkanlarının isteği üzerine henüz istifa etmeyen
Mehmet Ağar genel başkan sıfatıyla partiyi
"Büyük Kongre" ye götürecek. Bu konuda Ağar'ın söz verdiği konuşuluyor.
Ayrıca il başkanları arasındaki bir başka söylentiye göre ise; Ağar genel başkanlık koltuğuna geri dönmek istemiyor ancak yerine
Hüsamettin Cindoruk'un geçmesini istiyor.
Peki süreç böyle devam ederse ne olacak?
Birçok koldan partiye sahip olma çalışmaları sürse de en etkili hareket hiç kuşkusuz il başkanları hareketi olacak. DP'nin kaderi büyük olasılıkla onların vereceği kararla şekillenecek.
O kararın içinde ise
"sürpriz" bir isim saklı.
Denilenlere göre, o isim bir anlamda
Aydın Menderes'in tarif ettiği
"helal süt emmiş" bir DP'li. Ortaya çıktığında her kesimin hatta eski muhalif olanların bile
"hayır" diyemeyeceği bir isim.
Buraya kadar elbette süreç rahat geçmeyecek. Tam anlamıyla bir
"iç savaş" beklentisi var. Ama asıl sorun yine de AK Parti'nin
"toplumsal merkeze" oturduğu bir dönemde DP'nin nasıl bir misyon yükleneceğinde...
Bunun cevabını da belki o
"Büyük Kongre" de bulabiliriz...
Yayın tarihi: 12 Ağustos 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/12//haber,DD4E7CCAB92C4383BF44CA172573695D.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.