kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Temmuz 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Şu anda müze olan Pembe Köşk'te sorularımızı yanıtlayan Gülsün Bilgehan, Baykal'ın kendisini sevmediği için zor bir bölgeye koyduğunu düşünüyor.

Deniz Baykal ve CHP kadınlardan korkuyor

BALÇİÇEK PAMİR
BALÇİÇEK PAMİR
İsmet İnönü'nun torunu yazar Gülsün Bilgehan: "Programında kadın kotası olan bir partiden çıkan kadın vekil sayısına bakın. Aday olmak isteyen başarılı kadınlara randevu bile verilmedi"..
* Milletvekili aday listesinde bölgenizin değiştiğini ne zaman öğrendiniz? -Avrupa Konseyi'nde. Aile içi şiddetle ilgili bir toplantı vardı. 47 ülkenin bakan ve milletvekili düzeyinde katıldığı bir toplantıydı. Orada komisyon başkanı olarak görev yapıyordum. Bölgemin değiştiğini cep telefonuma gelen bir mesajla öğrendim.

* Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonu Başkanlığı'na ne zaman geldiniz? -Daha 6 ay oldu. Şimdi seçilemediğim için bu görevim bitecek tabii. Avrupa Konseyi'nde 10 komisyon var. Ben onlardan ikisine girmiştim. Biri de Denetim Komisyonu'ydu. Oradaki tek CHP'li üye bendim. Sonra biliyorsunuz Türkiye denetimden çıktı. Hepimiz canla başla çalıştık. Diğer komisyon ise Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonu. Ben sosyalist grubun tek adayı olarak oybirliğiyle seçildim.

* Bu görev normalde ne kadar sürüyor? -Üç sene kadar. Zaten bir Türk kadın milletvekilinin komisyona başkan olması olay oldu. Her ne kadar bazı konularda ileride olduğumuzu savunsak da, gerçek verilere bakıldığında çok gerideyiz. Örneğin, çalışma hayatındaki kadının oranı, sosyal hakları, sağlık problemleri, bebek ölümleri, aile içi şiddet, siyasetteki kadın temsili... Bütün bunlar açısından son derece geriyiz. O yüzden benim başkan olmam, bir Türk kadının başkan olması Türkiye için çok önemliydi.

* Türkiye algısını değiştirmek zor, değil mi? -İlişkiler, doğru anlatımlar önemli. Ben hep ülkemizdeki kadın konularında yapılan güzel örnekleri anlattım. Orada modern Türk kadınını temsil ettiğime inanıyorum. Katıldığım tüm yemeklerden aç kalkardım. Çünkü şunu biliyorum, önemli yemeklerde sağ ve sol yanınızda oturan ikişer kişi olmalı. Siz isterseniz bu insanların Türkiye'ye bakışını bir gecede değiştirebilirsiniz. Ben de sürekli konuşur, anlatırdım. Bir örnek vereyim, Strasbourg'da tesadüfen iki kez aynı taksiye binmişim. Adamla sohbet etmişim. Seçimlerden önce ve sonrasında bana mail attı. Seçimleri sordu. Meclis'te olmadığımı öğrenince öyle güzel şeyler yazmış ki. Türkiye'nin nerede olduğunu bile bilmeyen bir taksi şoförü bile yaptıklarımı anlamış benim Genel Başkanım anlamamış.

* Bölgeniz değiştirilince Deniz Baykal'ı aradınız mı? -Ben aramadım ama benim adıma değerli isimlerin arayıp "Ne oldu" diye sorduğunu biliyorum. şöyle bir cevap vermiş. "Gülsün'ü çok seviyoruz, çok değerli bir milletvekilimiz, o yüzden oraya koyduk." Ben aptal değilim, siyasetin içinde doğmuş büyümüş biriyim. Beni sevmediği için oraya koyduğu açık. Benden isteneni anladım.

* Nedir o? -Önümdeki 4 kişiyi seçtirip benim seçilmemem. İstediği oldu. Ama bu sayede Keçiören, Altındağ gibi harika bölgelerde çalışma fırsatını buldum. Pırıl pırıl gençlerle tanıştım, kadınları tanıdım, Baykal'dan çok daha iyi siyaset yapacaklar var oralarda. Sonuçta koskoca CHP koskoca Ankara'dan sadece bir tane kadın milletvekili çıkarabildi. Bravo yani!

* Deniz Baykal ile kişisel ilişkileriniz mi kötü? -Benim açımdan asla böyle bir şey yok. Demokrasiye inanan bir insan olduğum için seçildiği her kurultayda "Sizin başarınız bizim başarımızdır" diyen insanım. Bunu inanarak yaptım çünkü ben öyle bir evde büyüdüm. Siyasi bir terbiyem var. Genel Başkan içeri girdiğinde ayağa da kalkardım. Konuşmalarını ayakta da alkışlardım. Bugüne kadar yurtdışında hep Türkiye milletvekili olarak çalıştım. Avrupa Konseyi'nde yapılan çalışmaları dönüp anlattım, Türkiye'deki kadınlarla da çalışmalar yaptım. Ben hiç parti içinde mücadele etmedim. Ama şimdi Baykal sayesinde, bugün siyasetçi oldum.

* CHP kadınlardan korkuyor mu? -Kesinlikle korkuyor. Parti de korkuyor, Genel Başkan da... En güzel örneği de benim. Bakın meydanlarda onca kadın yürüdü. OECD'nin, BM'nin araştırmaları var. Kadınlara yer veren partinin daha ileriye gideceğine yönelik çalışmalar bunlar. Defalarca konuşmalar yaptım. "Kadınların önemini AKP anladı biz Atatürk'ün partisiyiz, lütfen kadınlara eğilelim" diye yalvardım adeta. AKP bakın bugün kaç kadın milletvekili çıkardı? Bir kadın olarak mutluyum tabii çıkan bu tablodan. Ama niye CHP yapamadı? Bugünkü Pazartesi Sohbeti konuğu İsmet İnönü'nün torunu yazar, eski milletvekili Gülsün Bilgehan. Eski diyorum çünkü seçimlere CHP listesinden seçilmesi zor bir bölgeye ve sıraya konuldu. Avrupa Parlamenter Meclisi Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonu başkanı seçileli daha 6 ay olan Bilgehan Meclis'e giremediği için bu görevi de bırakmak zorunda kalacak.