Bu sistem demode

Temmuzda sandık başına gitmek zorunda kalınca binlerce kişi tatilini yarıda kesip oy kullanacakları kentlere döndü.
Buna da şükür, çünkü günümüzde kitle ulaşım araçları yaygın ve etkili.
Bir günlük aranın ardından herkes tatiline kaldığı yerden devam edebilecek.
Yine de teknolojinin ulaştığı noktada artık insanları mutlaka kaydoldukları yerde oy kullanma zorunluluğundan kurtarmak gerekir diye düşünüyorum.
Nasıl artık paramızı sadece yatırdığımız şubeden çekmek zorunda değilsek, kartımızla dünyanın öbür ucundan bile para çekebiliyorsak, oyumuzu da böyle kullanabilmeliyiz.
Listeler yayınlandıktan sonra seçmenlere tıpkı banka kartı gibi kart ve özel bir şifre verilirse, insanlar kaydoldukları yerde değil de bulundukları yerde oy kullanabilir.
Sonuç itibariyle demokrasinin amacı katılımı artırmak olduğuna göre, seçmeni sıkıntıya sokmadan bu temel hakkını kullandırmak gerekir.
Bilgisayarın yaygınlaşması zaman içinde internet yardımıyla katılımı mümkün kılacaktır herhalde. Bu sayede sadece 4 veya 5 senede bir değil, halkı yakından ilgilendiren konularda sanal ortamda referandumlara gitmek bile mümkün olacaktır.
Mesela İstanbul, İzmir ve Ankara gibi kentlerin belirli bölgelerinin tıpkı Londra gibi paralı yola çevrilmesi halk oyuna sunulabilir.
Tartışmalı imar izinlerinde böyle bir mini referandum düzenlenebilir.
Ancak o günü beklemeden ilk seçimde seçmeni rahatlatacak bir yöntem bulmak mümkün olabilir.
Önümüzdeki dönemde de yaz sıcağında sandık başına gitmek zorunda kalırsak farklı bir oy kullanma yöntemine ihtiyaç duyacağımız görülüyor.
Aslında yaz-kış demeden seçmeni rahatlatıcı formüller üzerinde durmak demokratik hakka hizmet anlamına gelecektir.
O zaman kimse seçim tarihi üzerine spekülasyon da yapamaz.
Yüksek Seçim Kurulu belki yarından itibaren kolları sıvar ve alternatif oy kullanma planları üzerinde çalışmaya başlar.
En azından parmak boyası ayıbından kurtuluruz.