Türkiye Tanzimat'tan bu yana parlamento kurumuna sahip bir ülke. 1945'ten bu yana çok partili hayat içinde yaşıyoruz.
Zaman zaman kesintilere uğrasa da çok partili, özgür seçimleri ülke yönetimini belirlemede temel yöntem olarak kullanıyoruz.
Üstelik son yıllarda arka arkaya gerçekleştirilen reformlarla demokratik oy ilkesini, hukuki liberalizmle birleştirme yolunda ciddi adımlar attık.
Türkiye her geçen gün insan haklarının, düşünce ve ifade özgürlüğünün, mülkiyet hakkının, kısmen yargı bağımsızlığının sağlandığı bir ülke haline geliyor. Sivil toplum kuruluşları çevreden insan haklarına, ekonomi politikalarından eğitime kadar birçok alanda sesini duyuruyor.
Siyaset, ağırlıklı olarak Ankara'da belirleniyor ama Türkiye'nin tamamına yayılma gibi bir gerçekliğe de tanıklık ediyoruz.
Elbette daha gidecek çok yolumuz var.
Bardağa dolu yanından bakarsak, "az zamanda çok işler başardığımızı" söyleyebiliriz.Boş tarafından baktığımızda ise hukuk alanından ekonomiye kadar daha yapacak çok işimiz olduğunu görürüz. Eksik veya yanlış gördüğümüz konuları gerçekleştireceğine inandığımız kadroları yarın vereceğimiz oylarla belirleyeceğiz. Kim enflasyonu daha fazla düşürür, kim insan hakkını, farklılıklara saygıyı öne çıkarır, kim ifade özgürlüğü önündeki engelleri kaldırır diye düşünüyorsak ona oy vereceğiz.
Gerçi 50 günü aşan kampanya süresince saatler, urganlar konuşuldu, bu temel konular fazla gündeme gelemedi ama olsun. Sonuçta hangi partinin ekonomide, hukukta, AB ile ilişkilerde nasıl durduğunu biliyoruz.
Bu bilgimiz dahilinde ortaya bir Meclis yapısı çıkacak ve bu Meclis'ten oluşturulacak iktidar Türkiye'yi yaklaşık 5 yıl yönetecek.
Önemli olan sandıktan çıkan sonucu içimize sindirmemiz ve kampanyalar sürecinde söylenen tüm sözleri unutup bir arada çalışma ve ülkeyi daha ileriye götürme iradesini gösterebilmektir. Kampanyalarda bazen sert konuşmalar olması, gerilimler yaşanması kaçınılmazdır.
Ancak ülkenin sürekli bu atmosferde tutulması doğru değildir.
Seçimden sonra hızlı bir normalleşme yaşanması ve farklılıklara rağmen bir arada yaşama kültürünün öne çıkarılması çok önemlidir.
Meclis'te birbirine taban tabana zıt fikirleri savunan insanların demokratik kültür içinde bir arada bulunabilmesi tüm ülkeye örnek olacaktır.
Yayın tarihi: 21 Temmuz 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/21//haber,67A6F71804CC436E96CA510C8CEBDFA5.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.