Tenisimiz kişiselleşti

WTA'in resmi internet sitesi www.sonyerics-sonwtatour.com turnuvalarda yarışan tenisçilerin isimlerini çeşitli başlıklarla verir. Bunun başında "Ranking" puan listesi gelir. Belçikalı Justin Henin uzun süredir bu listenin tepesinde.
Aynı sitede bir alfabetik, bir de ülkelere göre ayrılmış iki liste daha vardır. Bir ülkenin tur içinde yarışan tenisçi sayısını öğrenmek için buraya bakmanız yeterlidir. Türkiye başlığını tıklayınca topu topu 5 isim çıkar: Pemra Özgen, İpek Şenoğlu, Çağla Büyükakçay, Eylül Benli ve son dönemde listeye giren Aslı Semizoğlu.
Ermenistan bu listede 3 tenisçi ile bizden geride. Ama Sania Mirza'lı Hindistan 25, Endonezya 11, Eleni Daniilidou'lu Yunanistan 5, İstanbul Cup'da yıldızı parlayan Tsvetena Pironkova'lı Bulgaristan 17, Özbekistan 5 tenisçi ile listede. Bu veriler Türkiye'nin yarışta çok gerilerde kaldığını ve listedeki 5 ismin kişisel çabalarla oraya girdiğini gösteriyor.
Bu sonuca bakıp Türk tenisi için güzel şeyler yazabilmek çok zor. Son zamanlarda kişisel başarıları daha sıklıkta yakalanmaya başladık. Bunların en sonuncusunu Çağla Büyükakçay gerçekleştirdi. Çağla'yı küçüklüğünden beri takip ederim. Gerçekten çok büyük bir yetenek. Teniste şampiyonluk için raket sallamak kolay bir hadise değil. En başta bu işin ağır bir psikolojik baskısı vardır. Çok yetenekli olmasına rağmen, bu basınca dayanamayıp yarıştan kopan birçok tenisçi biliyorum. Çağla bu özelliği ile bir kere tam bir tensiçi. Ama uluslararası, WTA gibi profesyonel turnuvalarda başarılı olmak için psikoloji yetmez. Bilimsel çalışma ve en önemlisi onu başarıya götürebilecek ekibi olmalı. Koçu Alaattin Karagöz bence iyi seçilmiş ve Çağla'ya çok faydalı olabilecek bir hoca. Zaten yukarı tırmanışı Alaattin'le başladı. 2005'teki ilk İstanbul Cup'ta korta çıkan tüm tenisçilerimiz, diğer tenisçilerin karşısında çok sırıtıyorlardı. Fizik, kondüsyon, vuruş teknikleri, en önemlisi sahada duruşları bile aykırıydı. Çağla'nın maçını izlediğimde, görüntü olarak kortta tavuk gibi bir sağa bir sola koşturup duran, tenise yeni başlamış bir veteranı andırıyordu.

50 TANE ÇAĞLA GEREK
Bugün Çağla, 10 bin dolarlık turnuvalarda çok başarılı sonuçlar alıyor. Geçenlerde Yeşilyurt'ta düzenlenen turnuvada ilk kez şampiyonluk yaşayarak tenisini yukarıya çıkartmayı başardı. Çağla'nın dünya tenisinde ona cesaret verebilecek iyi bir mentörle çok daha başarılı olacağına inanıyorum.
Ancak daha da önemlisi, Çağla gibi en az elli tenisçiyi bu yarışa sokmamız gerekliliğidir. Çünkü 2011'den itibaren Championships ile dünya tenisinin gündeminde zirveye oturacak olan Türk tenisini, yukarıya çıkartabilmenin başka bir yolu yok.