Erol Olçak faktörü

Siyasi eğiliminiz ne olursa olsun, AK Parti'nin seçim kampanyasındaki organizasyonel yapıyı fark etmemek mümkün değil. Mahalle timlerinden bisikletli kızlara, soğutucu su püskürtülen meydanlardan medya planlamasına kadar oldukça detaylı bir kampanya götürdü AK Parti. Geçenlerde yabancı bir diplomat, İç Anadolu'da gittiği bir AK Parti mitinginin profesyonelliğinden etkilendiğini söyledi. Ben de gittiğim mitinglerde, "iktidar imkânları" diye tanımlanabilecek maddi verilerin ötesinde bir iletişim stratejisi ve organizasyon gözlemledim.
Profesyonel anlamda seçimlerin "beyni", Erdoğan'ın 13 yıllık danışmanı reklamcı Erol Olçak . Kampanyayı o yürütüyor. Zaman zaman resmi gezilerde rastladığımız Olçak, arka planda kalmayı seven, ağzı sıkı, gösterişi az, ilginç biri. Medyada olmayı sevmiyor, ancak medyaya konu olan bir çok kavramın bizzat fikir babası.
Dün telefonda Erol Bey'e kampanyanın temel unsurlarını sordum, "Bence kampanyanın en parlak tarafı, mesajlarımızın Türkiye'nin her yerinde yer alması oldu. Her ile ulaşabildik. İkincisi, mitingler, yani lider (Erdoğan) ve Sayın Gül'ün yaygın biçimde seyahat ederek mitinglerle bu mesajları yaygınlaştırması. Diğer partilerden kat kat fazla miting yaptık; böylelikle kesintisiz siyasi iletişim kurduk" dedi.
Olçak'ın saydığı üçüncü faktör, kampanyanın bizzat ana gövdesini oluşturan Erdoğan'ın temposu ve "özgüveni". Erdoğan'ın " terminatör " gibi kampanya yaptığını söyleyen reklamcı " Seçimleri lider ve psikoloji kazanır " diyor.